Telbiye nedir yani Telbiye ne demek, Telbiye duası ne zaman okunur? Telbiye anlamı, Telbiye Duası arapça yazılışı, Telbiye Duası ve Anlamı bu sayfada derledik.
Telbiye Duası nedir?
Sözlükte “birine, `buyur, emrine amadeyim’ diye cevap vermek” anlamına gelen telbiye, dinî bir kavram olarak, ihramın iki rüknünden biridir. Diğer bir deyişle, Telbiye, ibadet sırasında okunan duadır. Bu nedenle hac ibadetine başlamadan
önce ihrama girerken bu duanın okunması zorunludur.
Telbiye Duası Arapça Yazılışı
Telbiye Duası ve Anlamı
Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk lâ şerîke lek
Anlamı
Allah’ım, davetine isteyerek uydum, emrine amadeyim. Senin eşin ve ortağın yoktur. Sana yöneldim, hamd senin, nimet senin, mülk de senindir. Eşin ve ortağın yoktur.
İhrama girerken bir defa telbiye söylemek farzdır. Bunun dışında erkeklerin ihramda bulunduğu müddetçe yüksek sesle telbiye okumaları sünnettir. Kadınlar ise telbiyede seslerini fazla yükseltmezler.
Telbiye Duası Dinle
Hac etmek üzere yola çıkan bir insan kendisi için mikat olan noktada ihrama girdiği andan itibaren bu duayı okumaya başlar. Telbiye toplu halde ve yüksek sesle okunması gerekir: İhramda iken mümin telbiye getirdiğinde sağında ve solunda yer alan ve bu yönlerden yeryüzünün nihai sınır noktalarına kadar uzayıp giden taşlar, ağaçlar ve (bütün) yerleşim birimleri(ndeki varlıklar da ona eşlik eder) telbiye getirirler. (Tirmizi, Hac, 14.)
Varlık alemi Allahı tesbih eder: Yıldızlar, Ay, Güneş, ağaçlar ve taşlar. İçten içe gözyaşı döken taşların iniltisini herkes duyamaz. Duyarlı kulaklar, takva ve hikmetle eğitilmiş ve hakiki bilgi, yani Hakikatin sevgisi ve bilgisiyle terbiye edilmiş kalbi olan insanda bulunur. Böyle bir insanın hüneri, bilgi ve hikmetle varlığın iç sırlarına doğru daimi bir yolculuk içinde olmasıdır.
Allahtan vahy getiren seçkin insanlar, yani Allahtan vahy alan peygamberler insanlara sadece kuralları, yasaları öğretmemişlerdir, eşya dünyasıyla nasıl bir hikmet ve irfan ilişkisi içinde olunması gerektiğini de öğretmişlerdir. Ama elbette herkesin deryadan alacağı nasip kendi vüsati ve cehdi oranındadır. Telbiye, en yüksek perdeden bir cehddir. Ve önceki peygamberlerin de tekrar ettiği büyük bir dua, varlıkla iştirak halidir.
Peygamber Efendimiz (sas), Musa ve Yunus aleyhisselam gibi peygamberlerin bu bölgeden telbiye okuyarak geçtiklerini buyurur (Buhari, Hac, 30).
Din elbette şekilden ibaret değildir, dinin anlam ve muhteva tarafı önemlidir. Beden ve ruhun birbirlerine karşıt olması gerekmez. Şeytan bedenin istek ve arzularını kışkırtan nefiste yuvalanmışsa da, mümin bu ikilemi aşmakla yükümlüdür. Demek ki ruh kadar beden de önemlidir, bedenin hareketleri, çizdiği şekiller onun ruhsal yolculuğunun kilometre taşlarını teşkil ederler.
Hac menasiklerden ibarettir. Menasik şekil, ritüeller ve tekrarlanan ibadetlerdir. Her ümmetin kendine özgü menasiki vardır, İslam ümmetinin menasiki en açık ve somut bir biçimde hac ibadetinde kristalize olmuştur.
Modern zihnin aşırı algısı içinden menasikin pozitif sebeplerini araştırmaya kalkıştığımızda pozitivist oluruz. Her menasikin kendine özgü derin bir hikmeti, keşfedilmeyi bekleyen, ruhen iştiraki gerektiren anlamı vardır, ama modern bir akılla menasik okunamaz, okunmamalıdır. Hac sefer halidir, sefer bizim kendimizi keşfetme yolculuğumuzdur.
Bembeyaz ihramları içinde milyonlarca kişi varlığın merkezi durumundaki Allahın Evine doğru akarken telbiye getirir. Bu müthiş bir olaydır. Hiç hayatında gösteriye katılmamış, kimseyi protesto etmemiş, halim selim insanlar, iffetleri, hicapları yüzlerinden okunan kadınlar, zar zor ayakta duran yaşlılar güçlerinin yettiğince Lebbeyk! diye bağırırlar: Geldik Allahım, buyur Allahım! Bizi çağırdın. Davetine icabet ettik. Her birimiz bulunduğumuz yerden sel gibi akıyoruz. Geldik Allahım. Sesimizi, çağrımızı duy. Buyur Allahım! Bizi duy. Bizi zillet içinde bırakma, bize yardım et, doğru yolu göster. Biz davetine icabet ettik, Sen de duamıza icabet et.
Şeytanla ve onun yeryüzündeki temsilcileriyle savaş halindeyiz, Senden yana, Senin safında yer aldık. Sen de bizi zalimlerin, sömürücülerin, gücü hakkın ve hukukun üstüne geçirenlerin tasallutundan koru, bize onun ve yardımcılarıyla mücadele azmi ve gücünü ver!
Telbiye getirirken, yorulmamak lazım. Kafile başkanları her adımda Daha yüksek sesle Allahtan isteyin. Gevşeklik göstermeyin. Gün bugündür, isteme günüdür. Ne buyuruyordu Allahın Elçisi? En değerli hac, yüksek sesle telbiye getirilen ve kurban kesilen hacdır. (Tirmizi, Hac, 14) buyurmuştur.
Hacılar telbiyeyi Kabeyi gördükleri anda birden keserler. Artık bağırıp çağırmanın manası kalmadı. İşte EV burada. Yapılacak tek şey var.
Gözünüzü Kabeden ayırmadan tavafa katılmak. Elektronlar gibi, yıldızlar gibi merkezin etrafında dönmeye başlamak.