Hz Adem, İlk Peygamber ve ilk insandır. İnsanlara doğru yolu anlatmak için gönderilen Peygamberler, dua konusunda da insanlara örnek olmuştur. Bu güzel duaları ezberleyip biz de Rabbimize Peygamberler gibi dua edebiliriz. İşte Hazreti Adem’in üç duası.
Okunuşu: Allahümme innî es’elüke bihakkı Muhammedin ve âli Muhammedin. Sübhâneke’llâhümme ve bihamdike amiltü sûen ve zalemtü nefsî, fağfirlî feinnehu lâ yağfiru’z-zünûbe illâ ente ve tüb aleyye inneke entet-Tevvâbu’r-Rahîm.
Anlamı: Allah’ım, Hz Muhammed’in hakkı ve Onun ailesinin hakkı için Senden isterim. Allah’ım, Seni teşbih ve takdis ederim. Sana hamdederim. Günahlar işledim, nefsime zulmettim, beni bağışla. Çünkü günahları ancak Sen bağışlarsın. Tövbemi kabul eyle, çünkü Sen tövbeleri kabul edensin.”
Hz Adem’in yapmış olduğu bu dua çok önem taşımaktadır. Çünkü bağışlanması için Hz Muhammed’i ve Onun seçkin aile (âl) ve ashabını şefaatçi istemektedir. Bundan iki hakikat anlaşılıyor. Birisi, kendisinin gayet mütevazı oluşu. Diğeri de Resûlullah’ın bütün peygamberlere şefaat edeceğidir. Bu duadan anlaşılan bir mana da, Hz Adem’in yapmış olduğu hatayı anlaması ve mağfiret olunmasını istemesidir. Zaten en büyük maharet, yapılan günahı anlamak ve onun düşmesi için gereken yalvarış ve yakarışı yapmaktır. Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde; “Günahından tevbe eden günah işlememiş gibidir.” buyurmuştur. Cenab-ı Hak, Hz. Âdem’in tövbesini kabul buyurdu. Bakara Sûresi’nin 38. ayeti bunu bildiriyor.
Okunuşu: Yâ men halakanî ve sevvânî, yâ men razakanî ve rabbânî, yâ men et’amenî ve sekânî.
Anlamı: Ey beni yaratan ve düzenleyen, ey bana rızık veren ve terbiye eden, ey bana yediren ve içiren.
Hz Adem’in bu ikinci duası için, ismi azam duasıdır diyen bilginler de vardır. Bilhassa bu dua Allah’ın özel isimleriyle yapılmakta ve özlü isteklerde bulunulmaktadır. Hz Yunus Peygamber’in teşbihe ait duası da buna benzer.
Allah’a teşbihle sığınmak başka önem taşımaktadır. Çünkü teşbih, tevhidden daha önemlidir. Çünkü tevhid Allah’ı birlemeye aittir. Fakat teşbih, Allah’ı noksan sıfatlardan uzak kılmak ve kemal sıfatlarla O’nu mevsuf kılmaktır. Onun için bu duada pek çok fazilet vardır. Buna devam etmekte hem maddi, hem manevi birçok faydalar mevcuttur.
Okunuşu: Yâ men yukallibu’lleyle ven-nehâr, yâ men halaka’z-zulümâti ven-nûr, yâ men cealezzılle vel-harûr.
Anlamı: Ey gece ile gündüzü yaratan, ey karanlık ile ışığı meydana getiren, ey gölge ile harareti icad eden.
Hz Adem’in üçüncü duası da çok şümullü bir duadır. Bilhassa kalbin dirilmesini istemesi ve ilahi marifetle dolmasını dilemesi dikkati mucibdir. Marifet nurundan, ilahi bilgiden mahrum olan kalp her şeyden mahrum demektir.
İmanla canlanmak, imanla yaşamak ve iman nuru ile ölmek başlıca emelimiz olmalıdır. Bunu bir temenni olarak değil, içtenlikle arzu haline getirmeliyiz.
En büyük devlet, imanla ölmektir. İmanın bir ucu bizde, bir ucu Allah’tadır. Bizde olan uç, imanımızı korumak ve onu kuvvetleştirmek için Halik’ımızm yardımını istemektir. Halik’ta olan ucu ise, bize onu nasip etmesi ve bu paha biçilmez cevheri vermesidir.
İmanımızın son nefeste korunması için bu duayı yapmalıyız. Buna aynı zamanda İman Duası da deniyor. Müslüman’ın en nazik anı son deminde olan zamanıdır. Bu bakımdan yararlanmak lazımdır.
Ayrıca bu duada merhametsiz kişilerden de Hakk’a sığınılmakta ve Allah’ın sonsuz yardımları istenilmektedir. Dünya ve ahiretin hayırlı rızıkları istenmek üzere dilekler yapılmaktadır. Her şeye kadir olan Ulu Allah bunlan kuluna vermeye kadirdir. Yeter ki kul istemesini bilsin, yalvarmasının farkında olsun.