Ekmeğini yalnız yiyen yükünü dişiyle kaldırır
Belli imkânları tek başına kullanan ve başkalarının istifadesine izin vermeyen kişiler, bunun getirdiği zorluklara da tek başlarına göğüs germek zorundadırlar.
Kele, köseden yardım gelmez
Yardıma muhtaç olan kişi, ihtiyaç duyduğu şey konusunda kendi dururken başkasına yardım edemez. Kendi derdine çare bulamamış, kendi işini halledememiş ki, başkasına nasıl yardım etsin?
El el ile, değirmen yel ile
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyaç varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır
Hayat şartları insanları bir arada yaşamaya zorunlu kılmıştır. Bir arada yaşama sosyal hayatı, sosyal hayat da karşılıklı olarak yardımlaşmayı beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla insan her meselesini tek başına halledemez olmuş, yakınındakine başvurmak zorunda kalmıştır. Bu bakımdan komşular birbirlerine en küçük şey için bile muhtaçtırlar. Çünkü en önemsiz şeyin yokluğu, büyük bir işin aksamasına yol açabilir.
Ne verirsen elinle, o gelir seninle
İnsanlar yaşamları boyunca daima iyilik yapmalıdır. Bu iyiliklerin karşılığı, bir gün mutlaka sahibini bulacaktır. Bu dünyada hayır işleri yapar, yoksullara yardım edersen, bunun yararını öbür dünyada görürsün. Ölen kişi bu dünyadan mal mülk götüremez. Ancak yaptığı iyiliklerin sevabını götürür.
Veren eli herkes öper
Cimrilik yapmayan, çevresindekilere yardım elini uzatan, cömert ve eli açık olan, iyilik yapan insanları herkes sever, saygı gösterir. Geleneklerimize göre sayılan ve sevilen insanların eli öpülür.
Yakın (hayırlı) dost (komşu), hayırsız akrabadan (hısımdan) yeğdir (iyidir)
Sıkıntıya düşen kişi, öncelikle akrabalarından ilgi bekler, yardım ve iyilik umar. Yardımlarını ve ilgilerini bizden esirgemeyen dostlarımız, komşularımız vardır. Onların bize olan yakınlığı, hiç bir ilgi ve yardımını görmediğimiz akrabalarımızdan daha fazladır. Bunun için hayırlı dost, hayırsız akrabadan daha iyidir.
Yalnız taş duvar olmaz
İnsanlar bir arada yaşamak zorundadırlar. Bu zorunluluk bir dayanışmayı, yardımlaşmayı gerekli kılar. Nasıl ki tek taşla duvar yapılamazsa, insanlar da tek başlarına tüm işlerinin üstesinden gelemezler. İnsan, önemli bir işi başarmak için başkalarıyla iş birliği yapmak durumundadır.
Birlikten kuvvet doğar
İnsanların iş yapabilme kapasiteleri sınırlıdır. Yapılması gereken zorlu bir iş için insanlar birlik olursa iş kolaylıkla ve kısa zamanda tamamlanır. İnsanlar arasında birlik, beraberlik ve huzur ortamı olur. Ayrıca güçlü zorba birine karşı koymak için insanlar birlik olursa o kişi zorbalığa, kabadayılığa cesaret edemez.
Bir elin nesi var iki elin sesi var
İnsanın gücü sınırlıdır. Kişi, her işi tek başına halledemez Tek başına halletmeye kalktığında mutlaka başaramayacağı işler olacaktır. Bu durumda, işleri başarabilmek için başkalarıyla işbirliğine, dayanışmaya girer. Güçleri birleştirerek zor işlerin altından böylelikle kalkar.
El eli yıkar, iki el de yüzü
Toplu yaşama biçimi herkese bir görev yükler. Bu görevlerin yapılması bir yandan düzeni sağlar, bir yandan da sıkıntıların ortadan kalkmasını. Dolayısıyla karşılıklı yardımlaşma esasına dayalı bu görev iyilikleri çoğaltır, toplumu güçlü kılar.
Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz
Bir insanın gücü sınırlıdır, tek başına her işi yapamaz. Kimi zor işleri yapması için de başka insanların gücüne, işbirliğine ihtiyaç duyar. Güçler birleştirilince zor işlerin yapılması da kolaylaşır. Çünkü birlikten kuvvet doğar.
Davacın kadı olursa, yardımcın Allah olsun
Bir anlaşmazlık durumunda hem davacı hem de yargılayacak kimse aynı kişi olursa, haklı ile haksız ayırt edilemez. Adil bir sonuç elde edilemez, adalet yerini bulmaz.
Ev alanla, evlenene Allah yardım eder
Evlenmek ve ev almak hayırlı işlerdir. Bu bakımdan herkes evlenenlere ve ev alanlara kolaylık gösterir, yardımcı olur. Bu da Allah onlara yardım ediyor, anlamına gelir.
Birlikten kuvvet doğar
İnsanların iş yapabilme kapasiteleri sınırlıdır. Yapılması gereken zorlu bir iş için insanlar birlik olursa iş kolaylıkla ve kısa zamanda tamamlanır. İnsanlar arasında birlik, beraberlik ve huzur ortamı olur. Ayrıca güçlü zorba birine karşı koymak için insanlar birlik olursa o kişi zorbalığa, kabadayılığa cesaret edemez.
Birlikten kuvvet doğar
İnsanların iş yapabilme kapasiteleri sınırlıdır. Yapılması gereken zorlu bir iş için insanlar birlik olursa iş kolaylıkla ve kısa zamanda tamamlanır. İnsanlar arasında birlik, beraberlik ve huzur ortamı olur. Ayrıca güçlü zorba birine karşı koymak için insanlar birlik olursa o kişi zorbalığa, kabadayılığa cesaret edemez.
Nerede birlik, orada dirlik
Kişiler arasında anlaşma, duygu ve düşünce birliği olursa orada huzur, güven ve düzen olur. İnsanlar kaderde, tasada, kıvançta ve sevinçte bir olursa, dünya sanki cennet gibi olur. Çünkü böyle bir toplumda tam bir dayanışma ve kaynaşma vardır. Aralarında duygu ve düşünce birliği bulunan topluluklar, dirlik ve düzenlik içinde yaşarlar.
Az veren candan, çok veren maldan
Varlıklı olmayan kimse, az da olsa yardım edebilir, armağan verebilir. Bunu da içtenlikle yapar. Bu durum, o kimse için büyük bir özveri sayılır. Varlıklı kişi ise, çok şey verebilir, çok yardım edebilir. Bunu yapmakla yalnızca malından vermiş olur. Bu durum, o kişi için bir özveri değildir, çünkü verdiği malın yoksulluğunu çekmemektedir.
Dilenci bir olsa şekerle beslenir
Yardım bekleyen bir tane olsa umduğundan aşırı şeyler verilerek sevindirilir ancak bunların sayısı çok olduğundan hepsine aynı cömertlik gösterilemez.
Dost, dostun eyerlenmiş atıdır
Hakikî dost, dostunun en sıkışık zamanında yardımına koşmaya hazır durumda bekler.
Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz
Kişi hayatını sürdürebilmek için temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. Bu konuda başkalarından gelecek yardımlara umut bağlanmamalıdır. Başkalarının yapacağı yardım yeterli olamayacağı gibi zamanında da yapılamaz.
Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış
bilmediği şeyi bir bilene soran, en zor işlerin bile üstesinden gelir; sormayan ise güçlükler içinde yuvarlanır gider.
Bir elin sesi çıkmaz
* Bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir.
* Yardımlaşarak işler daha kolay başarılır.