Dokuz doğurmak deyiminin anlamı
* Bir şeyi heyecanla ve sabırsızlıkla beklemek.
* Bir işi güçlükle ve sıkıntı içinde sonuca ulaştırmak.
* Merakla, heyecanla, sabırsızlıkla, sıkıntı çekerek beklemek.
* Bir kimseyi, bir olayın sonucunun gelmesini dört gözle beklemek, sabırsızlıkla gelişmelerin neticelenmesini bekleyerek fazlasıyla heyecanlanmak.
Örnek: İşe geç kalmıştı, yeni araba gelinceye kadar dokuz doğurdu.
Dokuz doğurmak deyiminin hikayesi kısaca
Gece sokağa fenersiz çıkmanın yasak olduğu bir gün adamın birisi, doğum yapan karısı için bir ebe bulmak amacıyla sokağa fırlamış fakat yolda paşanın adamları tarafından yakalanmış. Sorguda kendisinden önceki herkesin falaka ve benzeri cezalarla cezalandırıldığını görünce endişelenmeye başlamış. Sıra kendisine geldiği zaman durumunu anlatmış ve affedilmiş. Bir ebe bulup eve gittiği zaman ise karısını çoktan doğurmuş bulmuş. Karısı onu geç kaldığı için azarladığı zaman, adam karısına dönerek, ” Kadın, sen burada bir kez doğurduysan ben sorguda dokuz doğurdum.” diyerek, cevap vermiş.
Adı çıkmış dokuza, inmez sekize deyiminin anlamı
* Birinin bir kere adı çıktıktan sonra onun hakkındaki yaygın inanç artık kolay kolay düzelemez anlamında kullanılan bir söz.
* Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da kötü diye tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez.
Dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek deyiminin anlamı
* Birçok iş birden ortaya çıkıp sıkışık bir durum yaratmak.
* Birçok işin yapılması aynı zamana rastlayarak çok sıkışık bir durum doğmak.
Dokuz körün bir değneği deyiminin anlamı
* Birçok kimsenin tek yardımcısı, tek dayanağı.
* Birçok yakınının kendisinden yardım beklediği kimse, onların tek yardımcısı, dayanağı.
Dokuz köyden kovulmuş deyiminin anlamı
* Geçimsizliği veya başka davranışları yüzünden birçok yerden atılmış.
* Geçimsizliği, hatalı davranışları yüzünden birçok yerden ya da işten uzaklaştırılmış kimseler için söylenir.
Örnek: Dokuz köyden kovulmuş biri olduğunu anlamıştık.
Dokuz yorgan eskitmek deyiminin anlamı
Çok uzun yaşamak, çok uzun bir ömür sürmek.
Örnek: Dokuz yorgan eskitmiş adam benim dedem.
Örnek 2: Dokuz yorgan eskitsen de bir gün sen de öleceksin.
Örnek 3: Dokuz yorgan eskitsin de sürünsün hain.
Örnek 4: Dokuz yorgan eskitmiş, ama gayet sağlıklı ve dinç görünüyor.
Hafta sekiz, gün dokuz deyiminin anlamı
* Tedirgin edercesine sık sık anlamında kullanılan bir söz.
* Çok sık olarak, usandıracak denli sık.
Örnek: Bu sözü hafta sekiz gün dokuz söyleyip durma.
Örnek 2: Hafta sekiz, gün dokuz bu mekanda olur.
Örnek 3: Hafta sekiz, gün dokuz buraya gelmesine sinir oluyorum.