Cemaatle kılınan namazlarda kendisine uyulan kişiye “imam” denir. İmam kelime anlamı; Önde bulunan zat, kendisine uyulan kimse, önder demektir.
Bu kişinin vazifesine yani İmamın yapmış olduğu göreve de “imâmet” denir. Bir imama uyan yani kendi namazını imamın namazına bağlayan kişiye de “muktedî” denir. Onun bu hareketine iktida denir. Yalnız başına namaz kılana “münferid” adı verilir. İmam kelimesi tekil olarak Kur’an-ı Kerim’de sekiz yerde geçmektedir.
Allah Teâlâ Hz. İbrahim’den bahsederken; “Seni insanlara imam (önder) kılacağım” (el-Bakara, 2/124) buyurmuştur.
Allah iyi kullarından bahsederken: onların: “Bizi, Allah’a karşı gelmek fen sakınanlara imam (önder) yap” (el-Furkân, 25/74) dediklerini nakleder.
“Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozarlar, dinimize dil uzatırlarsa, küfrün imamları (önderleri)yle savaşın” (et-Tevbe, 9/12).
Bu ayet-i kerime, küfre öncülük yapanlara da imam denilebileceğini gösterir.
“Önlerinde Musa’nın kitabı imam (önder, rehber) ve rahmet olarak bulunanlar…” (Hûd, 11/17).
Ayette, insanların uyduğu kitap ve benzeri şeyler için de imam ifadesi kullanılmıştır. Buna göre devlet başkanına, halifeye bir birlik komutanına, bir toplumun öncüsüne de imam denir.
İnsanlar kendilerine uyup fikirleri etrafında toplandıkları için, büyük İslâm bilginlerine, müctehidlere de imam denmiştir. İmam Azam, İmam Şâfiî, İmam Mâlik gibi.
Şiîler ise “İmam” tabirini daha değişik anlamlarda kullanmışlardır.