Papaz olmak deyiminin anlamı
* Çıkarları ters düştüğü için sürtüşmek.
* Bir kimseyle çok kötü kavga etmek. Aralarındaki işi-ilişkiyi bozmak.
Örnek: En yakın arkadaşımla senin yüzünden papaz oldum.
Örnek 2: Annemle papaz olmak istemiyorum, eve erken gitmem gerekiyor.
Örnek 3: Öğretmenle papaz olmamak için tüm ödevleri yaptım.
Papaz gibi deyiminin anlamı
Saçı, sakalı uzayıp birbirine karışmış (kimse).
Örnek: Sen bir kuaföre gitsen iyi olur, papaz gibi olmuşsun.
Papaz uçurmak deyiminin anlamı
Argo içkili eğlence düzenlemek, içki içip eğlenmek.
Örnek: Papaz uçurmak için hafta sonu anlaştılar.
Örnek 2: Sen de mi papaz uçurmaya gideceksin Halil abi?
Papaza dönmek deyiminin anlamı
Saçı ve sakalı uzamak, darmadağın olmak.
Örnek: Sen bir kuaföre gitsen iyi olur, papaz gibi olmuşsun.
Papaza kızıp oruç bozmak deyiminin anlamı
* Başkasına kızıp kendisine zarar verecek iş görmek.
* Başkasına kızıp kendisine zarar verecek eylemde
bulunmak.
* Bir şeye kızıp ondan dolayı onunla hiç alakası olmayan başka bi şeyden intikam alırcasına davranmak.
Örnek: Papaza kızıp oruç bozmak doğru olmaz, gitsin babasına ödetsin. Zararı neden biz ödeyeceğiz?
Örnek 2: Papaza kızıp oruç bozmayalım, yarını bekleyelim.
Papazı bulmak deyiminin anlamı
Beklemediği kötü bir sonuçla karşılaşmak, belasını bulmak.
Örnek: Bu yola girmeyelim dedim, papazı bulduk işte.
Örnek 2: Her işin tehlikesine ortak. Benim başım derde girerse o da papazı bulur. (R. Erduran)
Papazlık etmek deyiminin anlamı
Ders vermek, ikna edici sözlerle kandırmak.
Örnek: Kuş beyninle bana papazlık etmeye kalkışma.
Örnek 2: Aldırma. Bana da papazlık etmeye kalktı ama ağzının payını verdim. Biz keyfimize bakalım. (Aka Gündüz)