B harfi ile bitki yani baş harfi B ile başlayan bitki adı hangileridir? İşte B harfiyle başlayan bitki ismi ve o bitki hakkında bilgi.
Canlılar aleminin ikinci büyük bölümü olan bitkiler, yeryüzündeki ağaçlar, otlar, sebzeler ve denizlerdeki yosunların meydana getirdiği topluluktur. Bunlar, bittiği yere kökleriyle bağlanır, insan ve hayvanlar da olduğu gibi büyüyüp gelişir ve sonra ölür. Diğer bir ifade ile bitki; bulunduğu toprağa kökleriyle tutunan, gelişip döl veren, yaşama süresi dolduktan sonra kuruyarak varlığı sona eren yosun, ot, ağaç gibi canlı varlıkların ortak adıdır.
B harfi ile başlayan bitki isimleri
– Biber
– Babutsa
– Badem
– Bakla
– Balkabağı
– Bamya
– Barbunya
– Bezelye
– Bilyedin
– Böğürtlen
– Börülce
– Brokoli
– Brüksel Lahanası
– Buğday
– Bit Otu
– Binbir delikotu
– Biberiye
– Beşparmak Otu
– Basur otu
– Bilye Kekik
– Barut Ağacı
– Ballı Baba
– Banotu
– Behmen
– Besbase
– Balık Otu
– Bergamot
– Baldırıkara
– Beyaz Dut
Biber
Biber, patlıcangiller familyasından Capsicum cinsini oluşturan, Türkiye’de bol yetişen, aynı adla anılıp tazeyken yeşil ve çoğu zaman acı meyveleri olan bitki türlerine verilen ad.
Sivri biber, sulak yerde yetiştiği zaman tatlı olsa da genellikle acıdır. Taze iken yeşildir. Fazla olgunlaşırsa veya güneşte kurutulursa kızarır. Çarliston biber, sivri biberden daha kalın, daha etli ve genellikle tatlıdır. Domates biberi, domatese benzer, yayvan yapılıdır. Rengi kırmızıdır,acı değildir fakat farklı bölgelerde ona benzeyen acı kırmızı biber de vardır. Dolmalık biberin yeşil ve sarı cinsleri vardır. Dolmalık biber de fazla olgunlaşınca veya güneşte kurutulunca kızarır. Türkiye’de, Avrupa’da Paprika diye anılan cins biber ise taze iken bile kırmızıdır ve genellikle çok acıdır. Macarların ünlü [gulaş] ve benzeri yemeklerinde kullandıkları biber budur. Bütün biberler kurutulup kırmızı bir renk aldıktan sonra toz durumuna getirilir, buna ‘kırmızı biber’ adı verilir ve ‘çok acı’, ‘acı’, ‘az acı’ ve ‘tatlı’ olarak ayrı ayrı satılır. Kırmızı renkli domates biberinden ‘biber salçası’ yapılır. Biber salçası Anadolu’da çok kullanılmaktadır. Bazı bölgelerde güneşte kızarmış tatlı biberlerden de biber salçası yapılmaktadır.
Biberlerin acılık miktarını ölçmek için Scoville ölçeği kullanılır.
Yeşil biber C Vitamini yönünden oldukça zengindir. İçeriğinde bulunan kapsaisin (capsaicin) maddesinin oranına göre meydana gelen acılık iştahı arttırıcı vasfı ile birlikte sindirim sistemine bir çeşit dezenfekte edici madde olarak etki eder. Kırmızı biber, yüksek oranda A vitamini içerir. Ayrıca B6, E vitamini, C vitamini, riboflavin, potasyum ve manganez içerir. Kan dolaşımını hızlandırıcı etki yapar.
Babutsa
Doğada kendiliğinden yetişen babutsa kaktüs bitkisinin meyvesidir, diğer isimleri ada insanına yabancı olsa da farklı ülkelerde deve dikeni, dikenli incir, Frenkli incir, hint inciri olarak da anılır.
Özellikle en sıcak yaz aylarında yetişmektedir. Temmuz ayından başlayarak eylül sonuna kadar piyasa da babutsayı görmeniz mümkündür.
Ülkemizde çok sevilen ve tüketimi de aşırı olan bu meyvenin sağlık için oldukça önemli faydaları vardır.
Özellikle kilo kontrolü yapan kişiler için babutsa yaz ayları için tüketilmesi önerilen bir meyvedir.
C Vitamininden zengin olan babutsa, cilt ve hücre yenilenmesi ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine iyi gelir.
Bol çekirdekleri, lif oranının fazla oluşu sayesinde bağırsak hareketlerini düzenleyici olup konstipasyonu (kabızlık) önleyicidir. Aşırı tüketimi kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Zengin lif ve yoğu çekirdeklerine bağlı olarak sizi tok tutma özelliğine sahiptir. Böylelikle kilo vermek isteyenler veya kilosunu korumak isteyen kişiler için babutsa uygun bir meyvedir.
Kronik hastalığı olan kişiler veya sağlıklı kişiler arasında ayrım yapılmaksızın 1 porsiyon meyve için 2-3 adet babutsa karşılık gelmektedir.
Diyabeti olan kişilerde babutsanın aşırı şekerli olanlarından kaçınarak günde 2-3 adet tüketebilirler.
Badem
Badem (Prunus dulcis), gülgiller (Rosaceae) familyasının Prunoideae alt familyasından meyvesi yenebilen küçük bir ağaç türü. Badem bu ağacın meyvesidir. Şeftali ile birlikte Prunus’un alt cinsi Amygdalusun içinde yer alır.
Prunus cinsinin diğer üyelerinin (örneğin erik ve kiraz) aksine meyve tatlı, etli dış çevreye sahip değildir. Bunun yerine derimsi bir örtü ile kaplıdır ve bunun içinde, sert bir kabuk ile kaplı, yenilebilir çekirdek kısmı bulunur. Bu kısım kuru yemiş olarak tüketilir.
Bakla
Bakla, baklagiller familyasına adını veren, gıda ve yem bitkisi olarak tarımı yapılan tek yıllık bir bitkidir. Bu familyada fasulye, bezelye, börülce, mercimek ve nohut gibi proteince zengin taneleri için yetiştirilen diğer sebzeler de yeralır. ‘Bakla’ sözcüğü Arapça ‘ot, yeşillik’ anlamındadır ancak Osmanlılarca bakla karşılığı olarak kullanılmıştır, modern Arapçada baklaya ful denmektedir.
Akdeniz ve Türkiye’nin de içinde yer aldığı güneybatı Asya kökenli olan bitkinin yabani atası henüz bulunamamıştır. Tarıma alınması, bu bölgede buğday ve arpa ile birlikte evcilleştirilen mercimek ve nohut kadar eski olmasa da günümüzden önce 10.000’lere ait Ürdün, Suriye ve İsrail erken Neolitik yerleşmelerinde bakla örneklerine rastlanmıştır. Bazı Asya ve Akdeniz ülkelerinde, örneğin Mısır’da yoksulların temel protein kaynağı olagelmiştir. Mısır, Fas, İspanya, İtalya, Türkiye, G.B. Asya ve Çin’de yaygın olarak üretilmektedir.
Ilıman iklim bitkisi olan baklanın tarımı Türkiye’de daha çok kışın yapılır ve bahar aylarında taze haliyle tüketilir. Kökleri üzerinde oluşan küçük yumruların toprağa azot katkısı nedeniyle çiftçilerin gözdesidir. Tahıllarla ya da yazlık sebzelerle münavebeli olarak ekilir. Henüz çiçek açmadan sürülerek yeşil gübre ve hasattan sonra hayvan yemi olarak da tarımı yapılır. Karakteristik olan uzun, içi boş ve köşeli sapı üzerinde bileşik yaprakları karşılıklı dizilidir, beyaz renkli çiçekleri yaprak koltuklarından çıkar. Kendi kendilerini dölleyen bu çiçeklerden bitkinin bakla ya da badıç denilen meyveleri oluşur. Her badıç içinde 8-10 ‘bakla içi’ de denilen tohum bulunur. Anadolu’da taneleri iri ve küçük çeşitler ile kara bakla denen çeşit ekilmekteyse de yerel çeşit olarak İstanbul’da Bayrampaşa semtinden adını alan bakla çeşidine ek olarak Sakız ve Arşın bakla çeşitleri de bilinmektedir.
Baklanın taze yaprakları salata olarak çiğ ve kavrularak yenilebildiği gibi taze kabuklu bakla ve iç bakla yemeği olarak da tüketilir. Enginarlı taze iç bakla İstanbul mutfağının vazgeçilmezlerindendir. Ancak baklanın en yaygın kullanımı, iç kabukları çıkarıldıktan sonra kurutulmuş tanelerin haşlanıp, ezilmesiyle oluşturulan, Ege ve Akdeniz bölgesinde fava adıyla tanınan, zeytinyağı ve dereotu eklenerek yenen ezme şeklidir. Fava, lokantalarda meze olarak servis edilir. Bazı eski kaynaklarda baklanın olgun tanelerinin öğütülerek ekmek yapımı için buğday ununa karıştırıldığı da kaydedilmiştir.
Bakla, zengin bitkisel protein ve karbonhidrat içerir. Ayrıca demir ve kalsiyum mineralleri açısından çok zengin olan baklada A, C, B ve B2 vitaminleri de bulunur.
Balkabağı
Balkabağı lifi bol bir meyvedir. Potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir gibi madensel elementler içerir.
Türk mutfağında en yaygın kullanım şekli Kabak tatlısıdır. Turuncu renkli bal kabakları ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde kutlanan Cadılar Bayramının vazgeçilmez bir sembolüdür. Balkabağı ile cadılar bayramı için güzel süslemeler de yapılabilmektedir. Aynı zamanda kabak bitkisinin çekirdekleri de yemiş olarak halk arasında çok sevilmektedir.
Bamya
Bamya, ebegümecigiller familyasından ılık iklimlerde yetişen bir yıllık bitki türüdür.
Sapı, ılık iklimlerde 70–90 cm, sıcak iklimlerde 1-2 metredir. Yaprakları el ayası şeklinde, kökleri oldukça derinde, meyvesi ince uzun piramit şeklinde tohumları yuvarlak, oval ve yeşil renktedir. Kuraklığa dayanabilen bamya bitkisi, dondan kötü bir şekilde etkilenir.
Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak sindirim sistemine yardımcı olur. Lif oranı yüksek bir besin olan bamya, idrar söktürücüdür ve kabızlığı gidermekte faydalıdır. Mineraller açısından da zengin bir sebze olan bamya, halsizliğe iyi gelir. Çiçekleri ezilip kaynatılarak suyu içilirse göğsü rahatlatır ve yumuşatır.
Bamya, yaş ve kuru olarak tüketilebilir. Tazeyken toplanmalı ve tüketilmelidir, çünkü olgunlaştıkça kartlaşır. Bamyanın kurutulması, çiçek açar açmaz toplanıp ipe dizilerek güneş altında bekletilmesi ile olur. Bamya, çok değişik mutfaklarda kendine yer bulur. Bunlar arasında Akdeniz ülkeleri, Hindistan, Japonya ve Amerika’nın güney eyaletleri sayılabilir. Bamyanın yapılış şekli de ülkeden ülkeye değişir. Türkiye’de ve genel olarak Akdeniz ülkelerinde sebze yemeği olarak ya da etli tüketilen bamya, Türkiye’de çok tercih edilmese de kızartılarak da tüketilmektedir.
Barbunya
Barbunya, fasulyenin bir varyetesidir. Farklı dillerde Borlotti fasulyesi ya da Roma fasulyesi diye de anılır. İtalya’da geliştirilmiştir. Halen İtalyan, İspanyol, Türk ve Yunan mutfaklarında kullanılır.
Kolombiya’da geliştirilen ‘Cranberry’ fasulyesinin bir varyetesi sayılır.
Görüntüde pinto fasulyesine benzer, ancak tat olarak farklıdır.
Bilyedin
Bilyedin, yaban dağ çileği (kocayemiş-davulga) (Arbutus unedo) Bazı yerlerde Ayı yemişi olarak da anılıyormuş. (Ayılar çok sevdiği yaban meyvesidir).
Gülgillerden sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitkidir. Yemişi sarımsı kırmızı renkli, kokuludur. Birçok çeşidi vardır. Kocayemiş, dünyada özellikle Akdeniz kuşağında, İber yarımadasından Asya’ya kadar her yerde yabani şekilde yetişir. Ege ve Marmara kıyılarındakiler iç bölgelere göre daha gözalıcı ve iridirler. Gelişimi çok yavaştır. 25 senede 9 metreye ancak ulaşabilir.
Kocayemiş meyvesi kırmızı rengine ulaştığında kış gelmiş demekmiş.
Bezelye
Bezelye (Pisum sativum), baklagillerden (Fabaceae) taze, yeşil kabuğu ile taneleri ya da yalnız taneleri yenilen bir bitki türü. Ayrı taç yapraklı iki çenekli baklagiller familyasından tırmanıcı bir bitkidir. Bezelye adlı lezzetli ve çok besleyici sebzeyi ilkbaharda ve yazın verir. Gövdesi çok uzundur, bitkinin ağırlığını çekemeyecek inceliktedir. Beyaz çiçek açar. Yuvarlak tanelidir. Meyvesi bakla veya fasulyeye benzer, tohumları bir kılıf içerisinde dizilmiştir.
Bezelye bitkisi çok eski çağlardan beri yetiştirilmektedir. Ana vatanı Avrupa ve Batı Asyadır. İlk ve orta çağlarda, Orta Avrupa ve Kuzey Avrupa’da yetiştiriliyordu. XI. yüzyılda İngiltere de geniş ölçüde yetiştirilmeye başlandı. Günümüzde ise dünyanın birçok yerinde yetiştirilebilmektedir. Türkiye’de öbür sebzeler ve fasulye kadar olmamakla beraber bol miktarda yetiştirilmektedir.
Bahçe bezelyesi ve tarla bezelyesi adları verilen bu bir yıllık otsu bitkinin birçok çeşidi vardır. Bunlardan bazısı bodur olup 30–40 cm boylanarak yeşil yapraklarıyla toprağa yayılıp zemini örter. Bu tarz bezelyeler tarla bezelyesi olarak geçmektedir. Çiçekleri karışık renkte olup, taneleri basık ve tane renkleri de esmer kül rengi veya yeşil renkte olup ekseriya taneleri lekelidir. Sırık bezelyesi denilen diğer çeşidi gövdesinden çıkardığı sülüklerle yüksek boylu ne bulursa ona tutunan tırmanıcı bitkilerdir. Sırık bezelyesi bahçe bezelyesi olarak geçmektedir. Sırık bezelyenin çiçekleri beyaz ve taneleri yuvarlaktır, tanelerine göre beyaz,sarı ve yeşil olanları vardır. 70–90 cm boyuna kadar uzayabilirler. Bu sırık bezelyeleri yetiştirilirken herekle desteklenmesi gerekir. Bezelye çeşitlerinden bazılarının yalnızca taneleri yenilir. Bazı bezelyeler de parşömen denilen sert tabaka bulunmaz. Sultani bezelye adı verilen bu çeşit bezelyeler kabuğuyla birlikte yenilir. Bir başka önemli çeşitte, taneleri iri olan araka bezelyesidir.
Bezelye nişasta, lif, antioksidan, karoten ve protein oranı yüksek bir sebzedir. Bezelye C vitamini yönünden diğer baklagillere göre daha zengindir. İçeriğinde C vitamini yanı sıra; A vitamini, B vitamini, demir, fosfor ve potasyum gibi mineralleri barındırır.
Yaşam döngüsü kısa ve gözlemlenebilir olduğu için Gregor Mendel’in genetik araştırmalarında oldukça yararlı olmuştur.
Böğürtlen
Böğürtlen, gülgiller familyasının Rubus cinsini oluşturan familyasından insan sağlığında önemli rolleri olan organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin bir bitki türlerini ortak adı.
Böğürtlenlerde çiçeklenme genellikle Mayıs ayında başlayıp Ağustos ayına kadar devam etmektedir. Bu nedenle bitki üzerinde değişik olgunlaşma devrelerinde olan meyve salkımları birbirini izler.
Börülce
Börülce, baklagiller (Fabaceae) familyasından fasulyeye benzer bir tarım bitkisidir. Taze fasulye şeklinde yemekleri yapılabileceği gibi salata olarak da tüketilebilir.
Börülce 2n=22 kromozomludur. İyi gelişmiş kazık bir köke sahiptir. Tek yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları üç yaprakçıktan oluşan bileşik yaprak şeklindedir. Çiçekler yaprak koltuklarından çıkar. Börülce tohumlarının meyveye bağlandığı yerde renkli halkası vardır. O yüzden bir adı da karnıkaradır.
Brokoli
Brokoli (Brassica oleracea Italica), Lahanagiller (Brassicaceae) familyasından,küçük yeşil yumrular hâlinde olan, haşlanarak yemeği hazırlanan bir sebzedir.
Brokoli, isminden de anlaşılabileceği gibi, İtalya yarımadası ile özdeşleşmiş bir sebzedir. Romalı yazarlardan doğa tarihçisi Büyük Plinius’un metinlerinde ve Apicius’un yemek kitabında lahana benzeri bir sebze olarak tarif edilen bitkinin kesin hükme varılamasa da brokoli olduğu tahmin edilmektedir. Brokoli Yakınçağ Avrupa’sında egzotik bir bitki olarak görülmüş, dünyada tanınması ise ancak 20. yüzyıl başlarında ABD’deki İtalyan göçmenler aracılığıyla gerçekleşmiştir. Sicilyalı göçmen kardeşler D’Arrigo ailesi brokoliyi A.B.D.’ye ithal ederek büyük bir ticari başarıyı betona gömmüşler, ayrıca Kaliforniya’da deneme üretimi yapmışlardır. D’Arrigo ailesinin bebek yaştaki oğlunun isminden hareketle oluşturulan ‘Andy Boy’ markası altında ve radyo reklamları desteğiyle uzun süre A.B.D.’nin bir numaralı brokoli üreticisi ve satıcısı olarak kalmışlardır.
Brokoli ile karnabahar kırması bir sebze olan broccoflower ilk olarak 1988’de Avrupa’da yetiştirilmiştir. Görünümü karnabahara, tadı brokoliye benzer.
Brokoli ismi Latince’de ‘kol’ anlamına gelen brachium kelimesinden (İtalyancası braccio) türetilmişti.
Brokoli yüksek düzeylerde diyet lifi ve vitaminler içeren bir gıda kaynağıdır. Ayrıca görünümü resimdeki gibi minyatür bir ağacı anımsatır.
Brüksel lahanası
Brüksel lahanası ya da Frenk lahanası, turpgillerden (Brassicaceae) küçük yumru şeklinde ve kalınca kat kat yaprakları olan bir sebze türü.
Brokoli gibi kansere yakalanma riskini azalttığı düşünülen bir başka kış sebzesini veren Brüksel lahanası, turpgillerdendir. Anayurdu bilinmeyen bitki, ABD ve Avrupa’da yaygın şekilde yetiştirilmektedir. Türkiye’de de tarımı başlamış olup sebze, halk arasında yavaş yavaş tanınmaktadır.
Bir yıllık otsu bitki olan Brüksel lahanası, fide durumundayken lahanaya çok benzer. Ama sonra, gövdesi 60–90 cm’ye kadar boylanır, gövde üzerinde kalın sapların ucunda, koyu yeşil renkli, beyaz damarlı iri yaprakları uzar. Bu yaprakların koltuğundan çıkan tomurcuklar, küçük yuvarlak başçıklara dönüşür. Minyatür lahanaları andıran ve kokusu keskin olan başçıklar sıkı sarımlı olup iri bir ceviz kadar büyür ve sebze olarak yenilir.
Beyaz Dut
Beyaz dut (Morus alba), dutgiller (Moraceae) familyasından anavatanı doğu Asya olan hızlı büyüyen 15–20 m’ye kadar boylanabilen orta büyüklükte bir dut türü.
Kalın dallı, geniş tepeli bir ağaçtır. Uç tomurcuğu pseudoterminal, yan tomurcuğu kızıl kestane renklidir. Genç ağaçlarda yapraklar 20 cm uzunluğunda, loplu olup yuvarlaktır. Yaşlılarda genellikle 8–15 cm, tam, kalp şeklinde, tabanı asimetrik, kenarları testere dişlidir.
Sürgünler kesildiğinde süt gibi salgılar akar. Meyveler olgunlaşınca beyaz renk alır; tatlıdır. Bazı varyete ve formları park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Odunu sarı renkli dayanıklıdır. Tarım aletleri, müzik aletleri yapımında kullanılır.
Buğday
Buğday, buğdaygiller familyasından bütün dünyada ıslahı yapılmış tek yıllık otsu bitki cinsi. Değişik araştırmacıların yaptıkları araştırmaların ışığında buğdayın gen merkezi olarak Anadolu, Batı İran ve Kafkasya kabul edilir. Karasal iklimi tercih eder.
Bit Otu
Bit otu, düğün çiçeğigiller familyasından çoğunlukla Türkiye’de İzmir ve Manisa çevrelerinde yetişen bir bitki türü. Mayıs-Haziran ayları arasında mavi renkli çiçekler açan, 70–150 cm boyunda, 1-2 senelik otsu bir bitki. Hezaren olarak da anılmaktadır. Bilhassa ekilmemiş tarlalarda bulunur.
Binbirdelik Otu
Binbirdelik Otu (Hypericum perforatum L.) tarla, yol ve orman kıyılarında, tepelerde ve çayırlarda Temmuz’dan Eylül’e kadar çiçeklenen ve ülkemizde, sarı kantaron, kanotu,kılıçotu, mayasılotuve yaraotu gibi yöresel adlara da sahip olan şifalı bir bitkidir. Bitki 25-60 cm boyunda olup, çok dallıdır ve sapları ayrı olduğu halde bir şemsiye biçimindeki çiçekleri 5 parçalı, korolla altın sarısı renkli ve kenarları siyah renkli guddeli tüyler ile çevrilidir . Erkek organları çok adette ve 3 demet halinde bir araya toplanmıştır. Yapraklar ışığa karşı tutulduğunda, yağ guddeleri, parlak noktacıklar halinde kolaylıkla görülür. Bitkiye binbirdelik otu denmesi bu özellikten ileri gelmektedir. Yanılmamak için, tam olarak açmış bir çiçeği parmaklarınızın arasında ezdiğinizde, ondan kırmızı bir su aktığını göreceksiniz. Tanen (tannin), uçucu yağlar (carophyllene, pinene, limonene, myrcene), flavon türevleri (flavonoids; quercitrin, quercitin, rutin), hipericin (hypericin, pseudohypericin), karoten (carotene), Vitamin C ve resin içermektedir. Binbirdelik otunun Türkiye’de 70 kadar türü olup; bu türlerden büyük çiçekli binbirdelikotunu (koyunkıran, kuzukıran), (Hypericum calycinum L.) yiyen hayvanlar (Koyun, sığır,at) dan yalnız beyaz tüylü olanlarda bazen ölümle sonuçlanan, deri hastalıkları meydana gelir. Siyah tüylü hayvanlarda bu tip bir duyarlılık meydana gelmemektedir. Avrupa ve Anadolu ‘da yaygın bir bitki olup; Hıristiyan inancında kutsal bir yeri vardır. Avusturya’da İsa’nın haç kanı, Tanrı kayrası otuve peygamber kanıgibi isimlerle anılmaktadır.
Biberiye
Biberiye, ballıbabagiller familyasından iğneye benzeyen ince yapraklı, daima yeşil kalan bir bitki türüdür. Mor çiçekli ve çalı görünümlü bitkidir. Akdeniz çevresinde yaygın olarak yetişen bitkinin genç sürgünleri bahar olarak, kendisi ise süs bitkisi olarak kullanılır.
Beşparmak Otu
Beşparmak Otu; gülgillerden, yol kenarında ve çayırlarda yetişen 40-70 santimetre boyunda yabani bir bitkidir. Yaprakları beşparmak şeklindedir. Rozete benzer. Gümüşi renktedir. Uzun saplı çiçekleri, yaprakların arasından çıkar. Altın sarısı rengindedir. Yaprak ve kökleri Temmuz, Ağustos aylarında toplanıp kurutulur.
Basur otu
Basur otu, tek yıllık veya çok yıllık otsu bitkidir. Ilkbaharın öncü bitkilerindendir.Nem sever ve yarı gölge sevse de kır, orman, çalılıklarda karşımıza çıkabilir. Yaprakları kalınca ve uzun sap üzerinde kalp şeklindedir. Mart ayından itibaren çiçeklenmeye başlar ve uygun toprağı istila eder. Bazı yapraklarının üzerinde şoruşsu lekeler olur . Çiçekleri sarı ve 6/12 petalli, 3 sepalli ve çok stamenlidir. Çiçeklenme dönemi ertesinde yaprakların altında yumrucuklar oluşur ve toprağa düştüğü anda yeni bitki oluşturur. Tohumları akendir ve karıncalar tarafından taşınır.
Bilye Kekik
Latince adı ‘Thymus vulgaris’ olan Bilye kekik, ballıbabagiller familyasındandır. Anavatanı Akdeniz’dir. Ülkemizde Güney Batı Anadolu bölgesinde yaygın olarak yetişir. Kekiğin geniş yapraklı, naneyi andıran türüdür. Çiçekleri bilyeyi andırdığından bu adı almıştır. Kuvvetli kokulu, çokyıllık otsu bir bitkidir.
Keskin kokusuyla Bilye kekik bir bitki familyası olmaktan çok daha fazlasıdır. Hemen her türlü et yemeğini aromasıyla zenginleştirir. Çorbalarda, omletlerde, domatesli yemeklerde, pizzalarda tadını özgürce sergiler. Zengin soslar hazırlamak için harika bir çeşnidir. Bilye kekik bitkisinden; bilye kekik çayı, bilye kekik yağı, bilye kekik ekstraktı, bilye kekik tentürü, bilye kekik sabunu ve şampuanı üretilir.
Barut Ağacı
Barut ağacı, cehrigiller familyasından 4–5 m’ye kadar boylanan yaprak döken yavaş gelişen bir bitki türüdür.
Ballı Baba
Ballıbaba, ballıbabagiller familyasından Lamium cinsini oluşturan bitki türlerine verilen ad. Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da yayılış gösteren türlerin hepsi otsu bitkidir. Bugün birkaç türü anavatanı dışındaki ılıman bölgelerde çok çabuk yayılarak natürülize olmuştur.
Ballıbabagillerden boyu yarım metreye kadar uzayan bir bitkidir. Yol kenarlarında, meyve, sebze bahçelerinde, bayırlarda yetişir. Yaprakları ısırgan otuna benzer. Benekli ballıbaba ve ak ballıbaba gibi çeşitleri vardır. Mayıs ve Haziran aylarında toplanır gölgede kurutulur. Ya da taze olarak kullanılır.
Banotu
Banotu, Patlıcangiller familyasından; yol kenarlarında, gölgelik yerlerde yetişen, 80 santimetre kadar boyunda uyuşturucu ve zehirli bir bitkidir. Açık yeşil renktedir. Her tarafında beyaz, uzun tüyler vardır. Çiçekleri sarımtırak, kırmızımsı mor renktedir. Meyvesinin içinde yüzlerce tohumu vardır. Ev ilaçlarında kullanılması tavsiye edilmez.
Behmen
Behmen, (Kavzakökü / Centaurea behen / Parsnip / Panais) Turpa benzer otsu bir bitkidir. 20 Ocak ile 20 Subat arasinda çiçek açar. Çiçeğinin rengine göre, Kızılbehmen ve Akbehmen adlarında iki türü vardır.
Yaban havucu olarak da bilinen, kökleri yenebilen, hayvan yemi olarak da kullanılan ve turpa benzeyen, yıllık veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Bol miktarda potasyum, kalsiyum ve magnezyum mineralleri ile uçucu yağ içerir.
20 Ocak ile 20 Şubat arasında çiçek açar. Çiçeğinin rengine göre kızılbehmen ve akbehmen adında iki türü vardır. Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.Yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olur. Uykusuzluk, romatizma ve yüksek ateş şikayetlerinde faydalıdır.
Besbase
Hindistan cevizi ağaçlarındaki küçük meyvelerin tohumlarının üstünü zarla saran yere Besbase denmektedir. Diğer adı macistir.
Besbase
Besbase bitkisi diğer bir adıyla macis olarak da bilinmektedir. Bu bitki küçük Hindistan cevizi ağacının tohumlarının üstünü saran zara denmektedir. Kokusu kuvvetli ve tadı oldukça yakıcıdır. İçerisinde ağır miktarda esans ve uçucu yağ bulunmaktadır. Üzerini saran bu kılıf şeklindeki zarın kurutulması ile kullanılmaktadır. Tadı Hindistan cevizinin tadına benzemektedir Yalnız besbasenin toprak tadı daha baskın ve hissedilir biçimdedir. Tazeyken parlak kırmızı olan rengi kurutulduğunda kahverengiye dönüşür.
Besbase bitkisi genellikle kurutulup toz haline getirilir ve baharat çeşidi olarak kullanılır ve bir çok şifa ve hastalıklara iyi gelir. Anayurdu olarak Moluk Adalarında yetişmeye başlamıştır. Daha sonra Endonezya ve çevresine hızla yayılmaya başlamıştır. Besbase uzun yıllar dünyaya adını duyurmak adına Arap tacirleri tarafından ticareti yapılmıştır. Bununla birlikte bir çok kıta’ya yayılarak Portekiz, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerde sıklıkla görülmeye başlamıştır.
Balık Otu
Hablülhilal otunun diğer ismi balık otudur. Endonezya’da Malabar ve Cava’da yetişmektedir. Hablülhilal otu, Menispermagiller familyasının alt grubunda yer alan Balıkotgiller familyasına ait bir bitkidir. Zehirli meyvelere sahiptir. Çok zehirli meyvelere sahip bu bitkinin meyveleri dışında hiçbir kısmı kullanılmaktadır. Zehirli meyveleri yapılan araştırmalar doğrultusunda birkaç ilacın yapımında kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra balıkların sersemlemesini sağladığı için balık avında da kullanılmaktadır. Boyu yaklaşık 50 cm’ye kadar uzanabilmektedir.
Tüylü ve yeşil dalları vardır. Çiçekleri ve yaprakları da ilaç yapımında kullanılabilmektedir. Hablülhilal otu eski dönemlerde sadece Hindistan bölgesinde yetişmekteydi. Günümüzde ise ılıman iklim özelliklerine sahip her bölgede kendiliğinden yetişme özelliği gösterebilmektedir. Bitkiye balık otu verilmesinin sebebi ise eski dönemlerde Venediklilerin ve Diğer Avrupa ülkelerinin bu bitkiyi deniz tutmasına karşı tüketmelerinden ileri gelmektedir.
Aynı zamanda balıklar bu bitkiyi yedikleri zaman sersemleyerek su yüzeyine çıkmaktalar ve kolaylıkla yakalanabilmektedir. Bu durumdan ötürü balık avında da kullanılmaktadır. Hablülhilal otunun yaprakları kalp şekline benzer. Yaprak kenarları ise düz ve dalgalıdır. Yeşil ile sarı arası bir renge sahiptir. Balık otunun çiçekleri beyaz renkte ve küçük bir yapıdadır. Meyvelerinin içinde çekirdekleri vardır ve mor renklidirler. Balık otunun meyveleri 7-10 mm uzunluklara sahiptir. Kabukları sert bir yapıdadır. Meyveleri kokusuzdur fakat acı ve zehirli bir tada sahiptir.
Bergamot
Bergamot meyvesi: Bitkiler alemin kapalı tohumlar bölümünün iki çenekliler sınıfının sapindales takımının, sedef otgiller ailesinden bir canlıdır. Çiçekleri genellikle küçük ve beyaz olarak açmaktadır. ilk çiçek açtığı dönemde yetiştirildiği bahçede parfüm sıkılmışçasına hoş ve etkili ferah bir koku yaymaktadır. Bergamot meyvesi boyutu genellikle 5 ile 8 cm civarındadır. bergamot meyvesi küre gibi yuvarlak veya armudu andıran şekillerdedir. Yeşil renkli olan bergamot meyvesi kekremsi ve keskin bir tada sahiptir. Tadı da greyfurtu andıran acı bir meyvedir. Bu nedenle günlük tüketim için pek fazla tercih edilmez. Genellikle farklı amaçlar için yetiştirilip kullanılır.
Bu meyve ülkemizde doğu Akdeniz’de ve özellikle Adana, Hatay ve Mersin gibi illerde yetişmektedir. Aslında bergamotun anavatanı ise Batı Hindistan’dır. Özellikle hoş kokusu sayesinde bu güzel bitki hemen diğerlerinden ayırt edilebilir. Biz onu daha çok “Earl Grey” ya da “bergamotlu siyah çay” olarak bilinen çaylar sayesinde tanıdık. Ancak Bergamot, sadece Siyah çaya Aroma katmak için değil daha birçok şey için kullanılıyor.
Baldırıkara
Baldırıkara , eğrelti otu familyasına aittir. Nemli ortamlarda yetişen otsu bir bitkidir. Çoğunlukla dere kenarlarında yetişir. Yaprakları küçük yelpaze şeklindedir. Ülkemizde bir çok bölgede kendiliğinden yetişir. yaprakları yeşil ve dişlidir.Bitki yeşil olarak kullanıldığı gibi kurutularak da kullanılmaktadır. Çayı demlenerek içildiği gibi şurubu da yapılmaktadır.