Üzüntülü ya da sıkıntılı iken hangi duaları okumalıyız. İşte Üzüntülü ya da sıkıntılı birinin okuması gereken duâlar Arapça-Türkçe ve anlamı.
İbn-i Abbas (r.a.) der ki: Resûlullah üzüntülü ve sıkıntılı halinde şöyle duâ ederlerdi;
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ الْعَظِيمُ الْحَلِيمُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَرَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمِ
La İlahe illa’llahu’l azimu’l halim Rabbu’l arşi’l azim, la İlahe illa’llahu Rabb’üsemavati ve Rabbu’l arzi ve Rabbu’l arşi’l kerim.
Anlamı: Allah’dan başka bir ilâh yok! Arş-ı Azîm’in sahibi Allah’dan başka ilâh yok! Bütün semâların ve arzın ve çok şerefli Arşın sahibi Allah’dan başka ilâh yok.
Bir de Peygamber Efendimiz (sav), belânın ağır basmasından, yani insana ölümü hayata tercîh ettirecek şekilde gelmesinden, dünyevî ve uhrevî şekâveti mucîb bulunan ve helâke sebeb olan ahvâlden ve kötü âkıbet, sû-i hâtimeye dûçar olmaktan, düşmanlarını sevindirecek bir belâya dûçar olup onları kendisine üzüntü verecek şekilde konuşturmaktan da Allah’a sığınırdı.
Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuşlardır: “Sizden birinize bir düşünce yahud üzüntü geldiği zaman yedi defa;
اَللهُ اللهُ رَبيِّ لاَ أُشْرِكُ بِهِ شَيْئاً
Allahu, Allahu Rabbi la eşriku bihi şey’en.
«Ey Allah! Ey Allah! Ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam.» desin.” (Ebû Dâvud, Edeb, 36; İbn Mâce, Duâ, 17)
Kul;
Allâhümme Rabbe’s-Semevâti’s-seb’ı ve rabbe’l-arşı’l-azîmikfini kulle muhimmin min haysu şi’te min eyne şi’te.
“Ey yedi göklerin ve büyük Arş’ın Rabbi olan Rabbim! Beni her üzüntü verici şeyden, dilediğin şekilde ve dilediğin yerden kurtar” derse Allah Teâlâ onun üzüntüsünü giderir. (Ali el-Müttakî, no: 3433)