Ümmü Habibe kimdir ve Ümmü Habibe kimin kızı yani Ümmü Habibenin annesi kimdir, Ümmü Habibe isminin anlamı nedir? İşte Ümmü Habibe hayatı ile ilgili tüm detaylar.
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’in temiz eşlerinden ve mümünlerin annelerinden أم حبيبة Ümmü Habîbe’nin asıl adı Remle (Remle bint-i Ebî Sûfyân)‘dir. Mekkeli liderlerden Ebu Süfyân’ın kızıdır. Annesi ise Safiyye binti Ebu’l-As‘dır. Ümmü Habîbe Mekke’de az sayıda mensubu bulunan Hanîf dinine mensuptu. Ümmü Habibe isminin anlamı ise sevilen, sevgili, seven, dost anlamına gelmektedir.
Ümmü Habibe (ra) İlk evliliğini Ubeydullah b. Cahş ile yaptı. Eşiyle birlikte ilk müslümanların ve Habeşistan muhacirlerinin arasında yer aldı. Habeşistan’a hicret ettikten bir süre sonra Ubeydullah b. Cahş, hıristiyan oldu. Ümmü Habîbe yalnız kalmayı göze alarak eşinden ayrıldı. Yabancı bir ülkede tek başına kaldı, büyük zorluklara göğüs gerdi. Bu zorlukların ardından 37 yaşındayken, Hz. Peygamber’in (sav) evlenme teklifi ile karşılaştı. Ümmü Habîbe bu haberi alınca o kadar sevindi ki bütün takılarını haberi getiren câriyeye verdi. Hz. Peygamber’in (sav) necâşîye gönderdiği mektuptaki talebi üzerine Habeşistan’da nikâhları kıyıldı. Nikâhtan sonra necâşî bütün müslümanlara düğün yemeği ikram etti. Daha sonra Ümmü Habîbe’yi ve bütün muhacirleri Medine’ye gönderdi. Ümmü Habîbe, Hz. Peygamber’den birçok hadis rivayet etti. Hicrî 44 yılında Medine’de vefat etti.
Hz Ümmü Habibe’nin Peygamberimizle izdivacı
Peygamberimizin hanımlarından Ümm-ü Habibe, kocası Ubeydullah b. Cahş ibn-i Rebah ile, İslâmiyetin ilk yıllarında müslüman olmuşlar ve hicret zamanında beraber Habeşistan’a hicret etmişti. Habeşistan’a vardıktan sonra kocası, oradaki papazların telkinatına kanarak İslâm’dan irtidat etti, yani dinden döndü. Bu hadise vuku bulmadan evvel Ümm-ü Habibe (r.a.) hazretleri bir rüya görmüş, rüyasında kocası acaip suretlere girmişti. Bu rüyadan sonra üzülüyor, bir kötü durum olacağından korkuyor fakat, kocasına bir şey söylemiyordu.
Kocası kendisine bir sabah:
— Ey Ümm-ü Habibe! Ben din hususunda çok düşündüm… Fakat hristiyanlıktan daha iyi bir din göremiyorum. Ben daha önce müslüman olmuştum ama, şimdi tekrar Hıristiyanlığa dönüyorum, istersen benimle, sen de dininden dön!., deyince, Ümm-ü Habibe daha evvel gördüğü rüyayı nakletti ve dininden dönmemesi için nasihatlarda bulundu. Ümm-ü Habibe’nin sözleri, hiçbir tesir göstermedi. Kendisini iyice içkiye veren kocası, kısa zaman sonra öldü. Ümm-ü Habibe (r.a.) hazretleri ise, Habeşistan’da doğan kızı Habibe ile yalnız kaldı.
Habeşistan hükümdarı, müslümanların ülkesine hicretlerini kabul etmiş ve müslüman olmuştu. Orada müslümanlara, dul ve yetimlere yardım ediyordu.
Hazreti Resulü Ekrem Efendimiz, Ümm-ü Habibe’nin yalnız kaldığını ve iddetinin dolduğunu öğrenince nikâh için haber saldı. Bu iş için ise Amr b. Ümeyye Damarî hazretlerini Habeşistan hükümdarına gönderdi. Peygamber Efendimizden bu haber gelince Habeşistan hükümdarı kendi cariyesini Ümm-ü Habibe (r.a.) hazretlerine göndererek meseleyi bildirdi ve:
— Eğer sen de bu işe razı isen kendine bir vekil ta’yin eyle de nikâh işini tamamlayalım, dedi.
Hükümdar, Ümm-ü Habibe’ye hediye olarak, iki gümüş gerdanlık, başka mücevherler ve yüzükler, bilezikler göndermişti.
Hazreti Umm-ü Habibe, kendisine vekil olarak Halid îbn-i Saıd’i tayin etti. Böylece de, nikâh işinin tamamlanmasını bildirmiş oldu. Bunun üzerine Habeşistan hükümdarı, oradaki müslümanları toplayıp şahitleri tayin etti ve aynı mecliste Resûlüllah’dan vekaleten 400 dirhem mehir tayin edip, bizzat Umm-ü Habibe’nin vekiline verdi.
Böylece ümm-ü Habibe validemiz Hicrî sene altıda Ezvacı tahirat arasına girmiş oldu. O zaman Ummü Habibe 37 yaşlarında idi: Allah onlardan razı olsun…