Hayır iyilik, şer ise kötülüktür. Hayır, sözlükte iyi, güzel, yararlı ve faydalı anlamlarına gelir. Dinî terim olarak ise, Allah (c.c.)’in emrettiği, sevdiği ve hoşnut olduğu davranışlar demektir.
Şer, sözlükte kötü, fena, çirkin, zararlı anlamlarına gelir. Terim anlamı ise, Allah (c.c.)’in hoşnut olmadığı, sevmediği, meşru olmayan, işlenmesi durumunda kişinin ceza ve yergiye müstahak olacağı davranışlar demektir.
Bunların, yani hayır ve şerrin yaratıcısı Cenab-ı Allah’dır. O, kulları için hayrı emredip, şerri yasaklamıştır. İnsanlar kendi iradelerini kullanarak ya hayır veya şer işlerler. Hayır işleyen kimse mükâfat, şer işleyen kimse de ceza görür. Hayır ve şerrin Allah’dan geldiğine inanmak Amentü’nün altı esasından biridir. Allah’ın helal kıldığı her şeyde bir hayır, haram kıldığı her şeyde de şer vardır. İnsanlar çoğu zaman hangi hususun kendileri için hayırlı, yahut şerli olduğunu bilemezler. Kur’an-ı Kerim’de: “Umulur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırdır. Ve yine umulur ki istediğiniz bir şey de sizin için şerdir” buyurulur (Bakara:216).
Mesela savaşa çıkmak ve orada ölmek ilk bakışda hoşa gitmeyen bir durum olmasına rağmen, Allah rızası için savaşıp şehit veya gazi olmak bir insan için en büyük hayırdır. Yüce Allah’dan daima hayırlı şeyler istemek ve şeytanın şerrinden O’nun büyük ismine sığınmak lazımdır. Bu sebeple her işimize besmele ile başlamak gerekir.
Peygamberimiz “Besmelesiz başlanan bir işte hayır yoktur” buyurmuştur.
Yine Allah’u Teala Kuranı Kerim’de;
“Kim zerre kadar hayır yaparsa onun karşılığını görecektir. Ve her kim zerre kadar şer (kötülük) işlerse onu görecektir” (ez-Zilzâl, 99/7,8).
“Ne hayır yaparlarsa ondan mahrum bırakılacak değildirler. Ve Allah takva sahiplerini bilir” (Âli İmrân. 3/115).
“Herkesin yüzünü döndürdüğü bir yönü vardır. Öyleyse siz de hayırlı işlere koşun. Birbirinizle yarışın. Nerede bulunursanız bulunun, Allah hepinizi getirir. Şüphesiz ki Allah herşeye kadirdir” (el-Bakara, 2/148).