D harfiyle başlayan hayvanların isimleri yani baş harfi D ile başlayan hayvan isimleri hangileridir? İşte baş harfi D olan hayvan türleri nelerdir hakkında bilgi.
D harfi ile başlayan hayvan adı, resmi ve o hayvan hakkında bilgi
Dağ Keçisi : (Capra), 9 türü içine alan bir cinstir. Evcil keçi (Capra aegagrus hircus) diğer bir adıyla yaban keçisinin evcilleştirilmiş bir alt türüdür. Keçiler, geviş getiren hayvanlardır. Bu hayvanların midesi 4 bölümden oluşur. Keçinin erkeği teke, kısır erkeği erkeç, dişisi keçi, yavrusu ise oğlak, bazı yörelerde 1 yaşına kadar çepiç olarak çağırılır. Ak dağ keçisi (Oreamnos americanus), adına rağmen gerçek dağ keçisi değildir.
Danaburnu : (Gryllotalpa gryllotalpa), Gryllotalpidae familyasından bitkilerin toprak altı kısımlarını yiyerek zarar veren bir böcek türü. 3,5 cm boyunda, vücudunun üst kısmı açık veya koyu kahverengi renkte, kısa, ince, sık, kadife gibi tüylü, alt tarafı sarımsı renktedir.
Denizanası : Deniz anası veya medüz, Scyphozoa ve Cubozoa sınıflarında bulunan, serbestçe yüzen ve beyni bulunmayan deniz canlısı. Denizanaları, yassılaşmış ve yüzmeye uyum yapmış varlıklar olarak tanımlanabilirler.Vücut şekli çoğunlukla yayvan ya da kubbeli bir şemsiye şeklindedir. Poliplerden daha karmaşık yapılı canlılardır. Yüzme organı olarak bir şemsiye gelişmiştir. Bu organ sayesinde hayvan ileriye doğru hareket eder.
Deniz aslanı :Kulaklıfokgiller, İrikulaklıgiller (Otariidae), etçiller (Carnivora) takımından bir köpeğimsi yüzgeçayaklı familya.
Büyük koloniler içerisinde okyanusların birçok kayalık kıyılarında yaşarlar. Fokgillerde olduğu kadar karada ilerleme kabiliyetlerini kaybetmemiş ve karada da rahat hareket edebilecek bir vücut yapısına sahiptirler.
Denizatı :yılan iğnesinin de dahil olduğu Syngnathidae familyasından Hippocampus cinsine ait olan balıklardır. Tüm dünyada ılıman ve tropikal sularda bulunurlar.
Denizatların boyutları 16 milimetre ile (yakın zamanda keşfedilen Hippocampus denise 35 santimetre arasında değişen türleri bulunur. Denizatı ve yılan iğnesi türleri erkek hamileliğinin görüldüğü tek türler olarak bilinmektedirler.
Deniz Kaplumbağası : denizlerde yaşar. Sırt tarafı kırmızımsı kahverengi alt tarafı ise beyazımsı açık sarı renklidir. Bacakları yüzmeye yarayacak şekilde kürek biçimi almıştır dış kenarlarında en fazla 2 tırnak bulunur. Yumurtalarını gece kumsallarda açtıkları çukurlara gömerler. Bir defasında 100 yumurta bırakabilir.
Deniz Kestanesi :Echinoidea sınıfına bağlı dikenli deniz yaratıklarının ismidir. Bu yaratıklar dünyanın her yanındaki okyanuslarda bulunurlar. Dikenlerle kaplı küre şeklinde bir kabukları vardır. Kabuğun büyüklüğü yetişkinlerde genellikle 3–10 cm’dir.
Deniz Yıldızı : hayvanlar âleminin derisi dikenliler şubesine bağlı Asteroidea sınıfından olan deniz omurgasızlarına verilen ortak ad. Dünya üzerinde, tropikal bölgelerden soğuk kutup denizi sularına kadar deniz tabanında 1.500 kadar denizyıldızı türü bulunur. Deniz kıyısından 6.000 m. derinliğe kadar olan bölgede yaşarlar.
Deve : devegiller (Camelidae) familyasının Camelus cinsini oluşturan iki evcil hayvan türünün ortak adı. Develer yük çeki ve binek hayvanı olarak kullanıldığı gibi, yünü, sütü, derisi ve eti için de beslenir. Yalnızca evcil türleriyle tanınan bu hayvanların yabanıl atalarından bu yana pek az değişikliğe uğradığı sanılmaktadır.
Devekuşu : Afrika kökenli uçamayan kuş türlerinden birisidir. Struthio cinsinin yaşayan tek üyesidir. Bazı analizler göstermiştir ki, Somali devekuşu, bayağı devekuşlarından ayrı bir tür olarak ele alınabilmektedir fakat taksonomistlerin çoğu Somali devekuşunu bir alttür olarak göstermektedir. Devekuşları kivi, emu ve diğer ratitlerle aynı altsınıfta bulunurlar (Struthioniformes). Görünüşünden ayırt edilebilir.
Dinazor : (Latince: Dinosauria) 150 milyon yıl civarında dünya hayatına egemen olmuş hayvanlardır. Dinozor, Yunancada korkunç kertenkele anlamına gelen iki sözcüğün birleştirilmesinden oluşturulmuştur. Bunun nedeni, geçmişte bilim adamlarının dinozorları bir cins kertenkele sanmalarıdır. Türkçede yaygın; fakat yanlış olarak dinazor diye hitap edildiği de olur.
Dingo : (Canis dingo), köpekgiller (Canidae) familyasından başlıca Avustralya’da ve güneydoğu Asya’da yaşayan etçil yaban köpeği türü.
17. yüzyılda Avustralya’ya yerleşen ilk Avrupalı göçmenler bu kıtaya özgü hayvanlarla karşılaştılar. Bir yaban köpeği olan dingo (Canis dingo) da bunlardan biriydi. Avustralya’da yaşayan memeli hayvanların büyük bölümü kangurular gibi keseliler grubundandır.
Doğan : gündüz yırtıcı kuşları (Falconiformes) takımından Falconidae (doğangiller) familyasından Falco cinsini oluşturan yırtıcı kuş türlerinin ortak adı. Bazı türlerine kerkenez adı verilir.
Dokumacı Kuşu : (Ploceidae), Afrika, Hindistan, Avustralya ve civarındaki adalara yayılmış olan bir grup kuşa verilen addır. Bu kuşlar, adlarından da anlaşılacağı gibi, gerçekten dokurlar ve bu sanatlarıyla kendilerine yuvalar inşa ederler.
Domuz : Sus cinsinde bulunan hayvanlara verilen genel isimdir. Sus cinsi Suidae familyasına bağlıdır.
Memeli bir hayvan türü olan domuzun kökeni Avrasya’dır. Hepçil olan domuzlar hem otobur hem de etoburdurlar. İnsanlar tarafından evcilleştirilmiştir ve çiftlik hayvanı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca sert kılları geleneksel olarak fırçalarda kullanılmaktadır.
Domuz Balığı : Oxynotus centrina ya da domuz balığı, dorsal yüzgeçleri uzun ve dikenli bir balık türü. Adı hem derisinin sert ve zımparamsı oluşu hem de burun deliklerinin önde ve büyük oluşundan kaynaklanır ve tadı lezzetlidir.
Dugong : Denizineği takımından olan bir deniz memelisi. Boyu 2.7 metre, ağırlığı 250–300 kg civarındadır. Dugonglar, Hint okyanusunda, Doğu Afrika’da, Kızıldenizde, Güneydoğu Asya kıyılarında, Avustralya’nın kuzey kıyılarında ve Hindistan’ın batı sahillerinde yaşarlar. Deniz ineğinin yanı sıra, bazen deniz domuzu veya deniz devesi de denir.
Dağ ispinozu : ispinozgiller familyasından bir ispinoz türüdür. Bayağı ispinoz büyüklüğünde bir kuştur. Soluk butlu olup dıştaki kuyruk tüyleri beyazdır. Göğsü turuncu ve karnı beyazımsıdır. Kanatlar beyaz ve turuncu çizgilidir. Erkeklerin dişilerden farklı olarak baş ve sırt kısmı koyu siyahtır. Dişilerde bu bölümler soluk gridir.
Türkiye’de göç sırasında bazı yıllar göç ederken milyonlarcası bir araya gelebilir. İğne yapraklı ve huş ormanlarında ürer. Bir ağaç çatalına kurulan yuva, yosun ve likenlerle süslenir. 4-9 arasında yumurta bırakır. Üreme mevisimi dışında bayağı ispinozla birlikte karışık sürüler oluştururlar. Tohumla beslenirler fakat genç bireyler yaygın bir şekilde böcekle beslenir.
Dağ kargası : Dağ kargası (Pyrrhocorax), kargagiller (Corvidae) familyasından Pyrrhocorax cinsini oluşturan 2 kuş türünün ortak adı.
Renkli bacaklar ile ayak ve gaga dışında bütünüyle parlak siyahdır. Uzun geniş kanatlara sahiptirler ve çoğunlukla iyi uçucudurlar. İki türünde gagaları aşağıya doğru kıvrıktır.
Dağ koyunu : Evcil koyunların atası olarak kabul edilen ve bugün koruma altına alınan Anadolu’ya özgü bir yabani koyun türüdür.
Dağ kunduzu : Öbür adıyla, “Yalın Dişli” (Aplolontia), ilkel bir kemiricidir.Dünya yüzünde hiç bir akrabası kalmamıştır. Yeraltında in kazan bütün hayvanlar gibi kısa tüylü, koyu renk bir kürkü ile küçük gözleri ve kulakları olan bu 30 santim uzunluğundaki tıknaz hayvan, kunduzdan çok, kuyruksuz bir misk sıçanına benzer.Arada sırada baykuşunkini andıran bir çığlık kopardığı söylenir.Her türlü özlü bitkiyi yemeye bayılır. Bundan ötürü yalnız yerde yetişen otlarla yetinmeyerek, tepedeki filizlere ulaşmak üzere çalılara ve fidanlara da tırmanır.Yeraltında koloniler halinde yaşarlar. Köstebek gibi yeraltında bir tünel sistemi meydana getirirler.
Dağ yılanı : Son derece zehirli bir yılandır.Güney Afrikada yaşarlar.Uzunluğu 100 cm kadardır.Genellikle zümrüt yeşili renkleri vardır.Erkeklerin renkleri daha parlaktır.
Dalıcı martı : Dalıcımartıgiller (Alcidae), hayvanlar aleminde, kuşlar sınıfının, yağmur kuşları (Charadriiformes) takımının bir familyasıdır.
Sıkı, siyah-beyaz tüyleri, karada dik pozisyonlu duruşu ve kutuplar çevresindeki dağılımı ile dalıcımartılar, büyük ölçüde penguenlere benzerler. Ancak penguenlerle yakın akrabalıkları yoktur. Benzerlik sadece aynı yöne yönelen evrimden kaynaklanır.
Dalıcımartılar, penguenlerden farklı olarak, nesli tükenmiş büyük dalıcımartı (Alca impennis) (eski adıyla: Pinguinus impennis) türü haricinde uçabilmeleridir. Çok iyi yüzücü ve dalıcıdırlar ancak karada sıklıkla hantaldırlar. Kısa oluşu sebebiyle kanatlarını uçuş sırasında çok hızlı çırpmak zorundadır. Dalıcımartılar özellikle denizde yaşarlar. 100 metreyi bulan dalışları sırasında kanatlarını kürek olarak kullanırlar.
Tüm tüyleri aynı anda yenilenir. Bu yüzden kuşlar geçici olarak uçuş kabiliyetinden yoksundur.
Sadece kuluçka zamanı uzun süre karada kalırlar. Kuluçka periyodu boyunca dalıcımartıların çoğu devasa koloniler halinde dik kayalık sahillerde ve blok yığınlarda yaşarlar. Kuluçka 1-2 yumurtadan oluşur.
Dalıcımartıların ilk fosilleri 15 milyon yıl öncesine, Miosen devrine dayanır. Bazı zoologlar familyada Eosen devirden, daha eski fosilleri hesaba katarlar. En fazla ve en eski bulgular Kuzey Pasifik kökenlidir. Atlantik’e taşınma ilk başta güney enlemlerde gerçekleşir. Arktik Okyanus’dan yolun ilk geçit vermesi, Sibirya ile Alaska arasındaki kara köprüsünün kalkması ile olur.
Diğer deniz kuşlarından farklı olarak familyaya ait cinslerin daha az türü vardır. Bu şüphesiz, bu familyanın daha küçük dağılım göstermesiyle bağlantılıdır. Dalıcımartılar bugün, daha önce de olduğu gibi Kuzey Yarımküre’nin serin denizlerinde yaşarlar. Sıcak denizlerde, kril denen planktonik canlılarla beraber dalıcımartıların ana besinini oluşturan balıklar, başarılı bir ava engel olan hızlara ulaşırlar. Bu familyanın en güneyde görülen türleri sadece, Kaliforniya ve Meksika’da soğuk su katmanlarının yukarı tırmanması sebebiyle hayatta kalırlar.
Darwin kurbağası : Darwin kurbağası (Rhinoderma darwinii), Rhinodermatidae familyasından anavatanı Şili ve Arjantin olan bir kurbağa türü. En dikkat çekici özelliği iribaşların erkeğin ses kesesi içinde büyütülmesidir.
2.5-3.5 cm uzunluğunda yeşil kahverengi bir kurbağadır. Besinlerini böcek ve eklem bacaklılar oluşturur. Adını Charles Darwin’den alır.
De Brazza maymunu : Bu maymun türü ismini Fransız kaşif Pierre Savorgnan de Brazza”dan almıştır. Bu maymunlar Orta Afrika”da yaşarlar. Korktuklarında çok yüksek sesler çıkarırlar hatta çığlıkları ün salmıştır. Sulak ve ıslak yerlerde saklanmayı sevdiği için yerel halk ona “bataklık maymunu” adını vermiştir. Küçük gruplar halinde yaşamayı severler, aralarındaki en güçlü olan erkek, ailenin diğer üyelerini korumakla yükümlüdür.
Delikliler : Delikliler (Foraminifera), protistler (Protista) âleminin ameboid harekete sahip canlılar içeren bir şubesidir.
Çoğunlukla denizde, birkaç türü tatlısularda yaşayan kabuklu canlılardır. Dallanan ve yer yer birbirleri ile birleşen ince uzun yalancı ayakları ile diğer kökbacaklılardan ayrılırlar. İlkel gruplarda kabuklar; jelatin gibi bir salgı maddesi içine gömülmüş olan kum taneleri, sünger spikülleri ya da bunlar gibi yabancı cisimlerden oluşur. Gelişmiş gruplarda ise; kabuk kalsiyum karbonattan oluşur. Bazılarında kabuğun dışarı açılan büyük bir deliği vardır. Yalancı ayaklar bu delikten dışarı çıkar. Tek delikli kabuklulara İmperforat denir. Çoğunda büyük delikle birlikte birçok küçük delik de vardır. Bu kabuklulara ise; Perforat denir. Kabukluların deniz diplerinde birikmesi, değişik jeolojik zamanlaraki tebeşir ve kalker oluşumlarını sağlamıştır. Yalancı ayak olarak retikülopodlar görülür. Bunlar kabuktaki delikten dışarı çıkarak, besin yakalamada yardımcı olurlar. Besin olarak, algler, diyatomlar, bazı protistler ve kopepotlarla beslenirler. Çoğalmaları, çoğa bölünme ve döl değişimi ile olur. Fosiller iyi korunmuştur ve denizlerdeki çökeltilerin oluşumuna önemli katkısı vardır. Petrolün toplanması için ana kayaçları delikliler oluştururlar.
Türkiye”de bulunan 150 milimetre boyutunda dünyanın en büyük Foraminifera fosili Guinnes Rekorlar Kitabına girmiştir.
Dere kaya balığı : Dere kaya balığı (Gobio gobio), sazangiller (Cyprinidae) familyasına ait sürü içinde yaşamayı seven bir tatlı su balığı türü.
Ortalama 10 cm ve cok nadir 15 cm’den fazla uzunluğa ulaşırlar. Yuvarlağımsı bir vücudu, büyük bir kafası, aşağıya doğru ağzı ve kalın dudaklarının iki yanında iki bıyığı vardır. Daima suyun dibinde yaşar ve böcek larvaları, küçük yumuşak hayvanlar ve kabuklu hayvanlar ile beslenir.
Hem hızlı akan ırmaklarda hem göllerde, hem dibi kumlu hem fazla su bitkilerinin bulunduğu yerlerde bulunur.
Dere kaya balığı yazın başlarında, 12-18 derece su sıcaklığında geceleyin çiftleşirler. Yumurtaları su bitkilerine ve taşlara dört hafta boyunca yapışık kalır. Bu yumurtalardan çıkan yavrular plankton ile beslenirler.
Doberman : Doberman, Almanya kökenli bir iş köpeği ırkıdır. FCI’nın kabul ettiği standartlara göre siyah ve kızıl (koyu kahverengi) renkte olabilir. AKC ise siyah, kızıl, mavi ve fawn olmak üzere dört kürk rengini kabul eder. Albino dobermanlar güneşe hassasiyetleri nedeniyle bu iki kulüpçe de kabul görmezler. Kürkü bu dört seçenekten hangisi olursa olsun, yüzünde, göğsünde, ayakları üstünde ve anüs çevresinde pas rengi lekeler bulunmalıdır. Tüyler kısa ve parlak olmalıdır.
Erkeğinin omuzbaşından yere yüksekliği 68–72 cm, dişininki 63–68 cm’dir. Yetişkin bir erkek doberman 35–40 kg, dişi ise 30–35 kg civarında olmalıdır.
Estetik operasyonun yasal olduğu ülkelerde kuyruk ikinci boğumdan kesiktir ve kulaklar kafayla orantılı biçimde kesilerek dikleştirilmiştir.
Son derece güçlü ve asil bir görünüme sahiptir. Bunun yanı sıra oldukça hareketli, hızlı, çevik ve eğitilebilir bir köpektir. Bir komutu 1-5 tekrar arasında öğrenir. Sahibine ve ailesine karşı oldukça koruyucu bir ırktır. Yabancılara karşı genellikle şüpheyle yaklaşır, kendine son derece güvenlidir. İyi sosyalleştirilmiş bir doberman gereksiz agresyon göstermemelidir. Dominant bir ırk olduğu için genellikle ilk kez köpek sahibi olacak tecrübesiz kişilere tavsiye edilmez. Kürkü ince olduğu için soğuk iklimlere karşı çok dayanıklı değildir. Bu nedenle genellikle bahçeli evlerde yaşamasına karşın evin içinde ya da bahçede özel ısıtmalı kulübelerde uyurlar. Sahip odaklı bir hayvan olduğu için daima sahibinin yanında olmak ister.
Irkın adı 1890’da, bu ırkı üreten Alman Karl Friedrich Louis Dobermann’dan (2 Ocak 1834- 9 Haziran 1894) gelir. Üreticisinin adını taşıyan tek köpek ırkıdır. “Gerhilde v. Thüringen ve Graf Belling v. Grönland” 1898 yılında resmi kayıtlara Dobermann olarak giren ilk köpeklerdir. Doberman ırkının üretiminde Alman Çoban Köpeği, Danua ve Alman Pinscher, Rottweiler, Beauceron, Manchester Terrier ve Greyhound ırklarının rol oynadığını düşünülmektedir. 1899 yılında günümüzde Dobermann Verein DV olarak bilinen ilk doberman üretim kulübünü kurdular.
Çok iyi bir bekçi ve koruma köpeği olduğu için dünyanın her yanında evlerde beslenmektedir. II. Dünya Savaşı sırasında pusu bulma köpeği olarak kullanılmıştır.
İş köpeği sınıfında bir ırk olduğu için sahibinin yanında aktif olarak görev yaptığında mutludur. Almanya’da bu ırkta bir köpeğin damızlık olabilmesi için o köpeğin karakter ve fiziki yönden kusursuz olmasına dikkat edilir ve çiftleştirilebilmesi için ZTP testinden geçebilmelidir.
Ortalama ömürleri 10-12 yıl arasındadır.
Dubar : Dubar (Mugil cephalus), Mugilidae familyasından bütün tropik ve ılıman denizlerde yaygın olan bir kefal türü.
Ortalama 30-50, en çok 75 cm boyda olabilir. Kafası yassı, vücudu dolgundur ve iki adet üçgen şekilli sırt yüzgeçleri vardır. Sırtı koyu gri ile yeşilimsi bir renk arası değişir. Karın kısmı gümüş beyazıdır.
Bütün kefaller gibi ürkek ve çevik bir balıktır. Açık denizle sahiller arasında gidip gelir. Bazen beslenmek için sürüler halinde acı sulara, lagünlere, hatta kilometrelerce nehirlerin içine girerler. Deniz dibi bitkileri ve yumuşakçalarla beslenir.
Yaz aylarında üreyip 150 bin – 1 milyon yumurta verir. Beyaz etinin lezzeti ve mumlanarak pazarlanan “havyar” yumurtasıyla ekonomik değeri çok yüksektir.
Dudak ayısı : Tembel ayı (Melursus ursinus), ayıgiller (Ursidae) familyasından, Hindistan ve Sri Lanka’nın tropikal ve astropikal bölgelerindeki ormanlarda yaşayan memeli türü.
Dülger balığı : Dülger balığı (Zeus faber), Zeidae familyasından bir balık türü.
Vücudu yassı ve yüksek, ağız derinliği geniş, vücut ve yanaklar ufak pullarla örtülü, genç bireylerin vücutları şeffaf, göğüs yüzgeçleri uzun ve ikinci anal yüzgecin başına kadar uzanır. Vücudun her bir yanında yuvarlak siyah leke bulunur. Rengi başta ve sırtta açık kahverengi, arkaya doğru ve yanda sarımtırak, karında beyazdır, dibe yakın yerlerde bulunur. Büyüklüğü ortalama 25–30 cm dir, maksimum 50 cm olur. Ortalama ağrlığı 300-500 gram civarında dır.
Doğu Atlantik, Batı Pasifik, Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Karadeniz’de yaşar.