Sırat nedir ve Sırat köprüsü ne demek? Sırat köprüsü ayet (sırat köprüsü ile ilgili ayetler), sırat köprüsü ile ilgili hadisler bu sayfada. İşte Sırat ve Sırat köprüsü hakkında bilgi.
Sırat; cehennemin üzerine kurulmuş bir köprüdür. Herkes buradan geçecektir. İyi amel sahibi mü’minler hızlı ve rahatça bu köprüden geçip cennete kavuşacaklardır. Günahkâr mü’minler, günahlarının cezasını çektikten sonra cehennemden çıkıp cennete gireceklerdir. Kâfirler ise, bu köprüden geçemeyip cehenneme düşeceklerdir.
Sırat köprüsünden Kur’an’da bahsedilmememekle birlikte, hadislerde söz edilmiştir.
İslâm inanışına göre tüm insanlar Sırât’tan geçecektir. Müminler, yani İslam dinine inananlar, Dünya’daki eylemlerinin mahiyetine göre hızlı veya yavaş, rahat veya zor, bu yoldan başarıyla geçecekler, kâfirlerin, yani İslâm dininin esaslarından bir veya daha fazlasını inkâr edenlerin ayakları sürtecek ve Cehennem’e düşeceklerdir.
Gazali Kimyâ-i Saâdet’inde sırattan şöyle söz eder:
Sırat, kıldan ince kılıçtan keskindir. Bu dünyada sırât-ı müstakimde olan, yani doğru yolda gidenler, o Sırat’ı kolaylıkla geçerler. Doğru yolda bulunmayanlar Sırat üstünde yürüyemezler ve Cehennem’e düşerler. Sıratın başında herkesi tutarlar, yaptıklarının hepsinden sual sorarlar. Sâdıklardan ise sıdkın, doğruluğun hakikati sorulur. Münafıkları ve riyakarları utandırlar, rezil ederler. Bir grubu hesapsız Cennet’e gönderirler. Bir kısmının hesabı kolay olur. Bir kısmının zor olur. Sonunda bütün kâfirler Cehennem’e atılır. Aslâ kurtulamazlar. Müslümanların mutîlerini Cennet’e, âsilerini Cehennem’e gönderirler. Peygamberlerin ve din büyüklerinin şefaatine kavuşan affedilir. Şefaat olunmayanlar Cehennem’e götürülür. Günahı miktarınca ona işkence yaparlar. Sonunda Cennet’e götürülür.
Sırât’ın vasıfları
İslâm dininin kutsal kitabı Kur’an’da da Sırât’ın mahiyetinden söz edilmemiş. Ancak bu konuda bazı hadisler mevcuttur. Bunlara göre Sırât Köprüsü kaygan olup üzerinde emrolunduklarını yakalamaya yarayan çengeller ve bir diken çeşidi vardır. Üzerinden geçen Müslümanların bir kısmı şimşek gibi, bir kısmı rüzgâr gibi, bir kısmı hızlı giden at ve develer gibi geçecekler.
Kur’an-ı Kerim’de sırat, daha çok “müstakim” (doğru) ile sıfatlanarak, Allah’ın rızasına uygun olan ve O’na ileten Tevhid dini ve İslâm dini anlamında kullanılır:
“Kim, Allah’a güvenip dayanırsa muhakkak doğru yola (sırat-ı müstakime) iletilmiştir.” (Al-i İmrân, 3/101);
“Muhakkak Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O halde yalnız O’na ibadet ediniz. Bu doğru yol (sırat-ı müstakim)dur.” (Al-i İmran, 3/51).
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
– (Cehennem üzerine Sırat köprüsü kurulur. Buradan ümmetiyle ilk geçecek Peygamber benim.) [Buhari]
– (Kıyamette Sırat köprüsünün başında durur, ümmetimin geçmesini beklerim. Allahü teâlâ, “Dilediğini iste, istediklerine şefaat et, şefaatin kabul olunacaktır” buyurur. Ümmetime şefaatten sonra, yalvarmaya devam ederim. Rabbim bana “Ümmetinden ihlâsla bir defa “La ilahe illallah” diyen ve imanla ölen herkesi Cennete koy” buyuruncaya kadar yerimden kalkmam.) [İ. Ahmed]
– (Sırat köprüsünü geçmek herkesin nuruna bağlıdır. Kimi göz açıp yumuncaya kadar, kimi şimşek gibi, kimi yıldız akması gibi, kimi koşan at gibi sıratı geçerler. Nuru çok az olan da yüzüstü sürünür. Elleri ve ayakları kayar, tekrar yapışır. Nihayet sürüne sürüne kurtulur.)[Taberani]
– (Ehl-i beytimi ve Eshabımı çok sevenin, Sırat köprüsünden geçerken ayağı kaymaz.) [Deylemi]
– (Hiçbir bid’at ehli Sırattan geçemeyecek, Cehenneme düşecektir.) [İbni Asakir]
– (Cehennem ateşi müminlere der ki: Ey mümin, üzerimden çabuk geç, senin nurun ateşimi söndürüyor.) [Taberani]
– (Nice kimseler Sırattan geçtiğini bilmeyip, meleklere derler ki: Sırat ve Cehennem nerede kaldı, biz onlardan geçtik mi?
Melekler de şöyle cevap verirler: “Siz Cehennem üstündeki Sırattan geçtiniz; fakat Cehennem ateşi sizin nurunuzdan çekilip, örtülmüştü.”) [Camius-sagir]
Peygamber efendimizin ümmetinden olan bazı kişiler, mezardan kalkınca doğruca Cennete giderler. Melekler bunlara derler ki:
– Hesap gördünüz mü?
– Hayır, biz hesap falan görmedik.
– Sırat köprüsünü geçtiniz mi?
– Hayır, Sırat falan görmedik.
– Cehennemi gördünüz mü?
– Hayır, Cehennemi de görmedik.
– Siz ne amel işlediniz de böyle hesap görmeden, Sırata uğramadan doğruca Cennete geldiniz?
– Bizim iki hasletimiz var idi. Onun sayesinde bu nimete kavuştuk. Allah”tan utanır, yalnızken de günah işlemezdik. Bir de Allah”ın verdiği az rızka razı olurduk.
Melekler derler ki: Bu nimetler sizin hakkınızdır. (İbni Hibban)
Köprü denilince, bilinen köprüler zannedilmemelidir! (Sınıf geçmek için imtihan köprüsünden geçilir) diyoruz. Hâlbuki imtihanın köprüye benzer tarafı yoktur. Sırat köprüsü de, bilinen köprülere veya imtihan köprüsüne hiç benzemez.(S.Ebediyye)