Allahın 99 ismi (esmaül hüsna) El Hakem ne demek yani El Hakem anlamı nedir? İşte El Hakem Fazileti, El Hakem Esmaül Hüsna anlamı, El Hakem Esmaül Hüsna arapça yazılışı, (Allahın 99 ismi el Hakem), El Hakem isminin anlamı hakkında bilgi.
EL HAKEM : Hükmeden, hakkı yerine getiren yani Hükmedici, bilgisi ve adaletiyle nihai hükmü veren anlamına gelir.
‘Allah size Kitab’ı açık açık indirmişken O’ndan başka bir hakem mi isteyeyim? ‘ (Enam, 114)
‘… Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir.’ (Araf, 87)
Bismillahirrahmanirrahim.
El-Hakem ism-i şerifi “hüküm veren, her hakkı yerine getiren” anlamına gelir. Kelime manasıyla “düzeltmek, iyileştirmek maksadıyla men etme” anlamına gelen “hükm” mastarından türemiştir. Hz. Ali (RA)’nin ism-i azam olarak kabul ettiği altı isimden biridir.
Cenab-ı Allah Hakem’dir. Tam ve gerçek manasıyla hükmedendir. Her varlığın her hali hakkındaki hükmü hak ile verir ve iki işten tercih edilmeye en uygun olanına hükmeder. Hükümleri sonsuz ilminden, hikmetinden ve iradesinden kaynaklanır ve sınırsız kudretiyle icra olunur. Emirlerinde adaleti, mükemmelliği ve maslahatı gözetir; zulmü, haksızlığı, bozgunculuğu, fitneyi ve şerleri yok etmeyi ve azaltmayı irade eder.
Eşyayı layık oldukları yerlerine koyarak her hakkı yerine getirir. Bu ismin tecellisi ile hak-batıl, güzel-çirkin, haklı-haksız, doğru-yanlış, iyi-kötü gibi zıtlar ve iyi-daha iyi, kötü- daha kötü gibi nisbî dereceler belli olmuştur.
Allahın 99 İsmi ve Anlamları Detaylı Bilgi İçin Tıklayın!
Âlemde her tasarruf O (CC)’nun hükmü ile gerçekleşir. Hüküm verenler ister itaatkâr olsun isterse de isyankâr olsun hiç kimse O (CC)’nun dilemesinin, O(CC)’nun hükmünün dışında her hangi bir hüküm veremez. Hükümleri, en azılı kâfirin vücudunun her zerresinde ve hayatının her anında geçerlidir.
O(CC)’nun dışındaki hüküm verenler, verdikleri hükümlerden sorulurlar veya hükümleri geçersiz olabilir oysa “Allah hükmeder; O’nun hükmünün ardına düşüp bozacak kimse yoktur.” (Ra’d / 41) Hükümlerini iptal edecek, infazına engel olacak, kudret eline karşı duracak hiçbir kuvvet yoktur. O’nun sıfatlarında birlik olduğu için buyruklarında da kudret tesiri vardır. “Ol” deyince oluverir.
O (CC)’nun dışındaki hüküm verenler, verdikleri hükümlerin nereye varacağını bilemezler oysa “O hükmedenlerin en mükemmel hükmedeni değil mi?” (Tin / 8)
İsm-i Hakem’e en parlak ayna olan Kur’an-ı Hakim, itikadî, ahlakî, sosyal ve siyasal gibi konularda hak hükümleri ile hayır ve şerri, hak ve batılı tefrik etmiştir.
“O size kitabı apaçık olarak indirmişken, Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım.” (En’am / 114)
El-Hakem ismine diğer geniş bir ayna olan Efendimiz (SAV) de iki kitabın yani; Kur’an-ı Hakim’in ve Kitab-ı Kainatın okunmasına, anlaşılmasına en büyük yardımcıdır. Doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini kendilerine has olan hitaplarıyla ifade eden bu kitapların birinci derecedeki müfessiridir. Kur’an güneşinin nurunu en güzel ve en parlak şekilde gösteren bir aynadır. Tevhidi anlatmış, sünnet-i seniyyesi ile kişisel ve toplumsal tekâmülün yolunu çizmiştir. Allah adına hakemlik yaparak halifelik görevini ifa etmiştir.
Hak ile batılın ayrıldığı İslam şeriatını tatbik ederek hak ile hükmetmenin nasıl olduğunu göstermiştir. Bu şeriatın adaleti tesisi ettiğini ve fitne ve fesadı def ettiğini nazarlara sunmuş; “O hükmedenlerin en hayırlısıdır” (Araf / 87) ayet-i celilesini akıl ve vicdan sahiplerine okutmuştur.
Bunun gibi “Sünnetullah” dediğimiz ve kâinatın ve içindeki varlıkların hallerini, fiillerini nizam altına alan ilahi kanunlar, hükümler de hak ile işler. Ezeli hükümleri ile her şeye bir değer biçen Rabbimiz, o hükümlere göre varlığı belli kabiliyetlerle donatarak yaratır ve bu kanunlar çerçevesinde ona muamele eder.
Mesela bir insanın yaratılması, nasıl yaratılacağı, ne kadar yaşayacağı ve ne yaşayacağı; her bir organın şekli, dokusu, yeri, görevi ve ihtiyaçları hep bu ilahi hükümler ile belirlenmiştir.
İsm-i Hakem’in tecellisi ile insanda görünen bu düzen “insan-ı ekber” olan kâinatta da mevcuttur. Âlemi ilimle, rahmetle, hikmetle yazılmış düzenli bir kitap haline getirmiştir. Öyle ki her sayfasında yüzlerce kitap yazılmış, her satırında yüzlerce sayfa kaydedilmiş, her kelimesinde yüzlerce satır mevcuttur, her harfinde yüzlerce kelime var ve her noktasında da kitabın kısaltılmış bir fihristesi yerleştirilmiştir.
Mesela kâinat kitabının bir sayfası olan yeryüzünde bir satır hükmündeki bir bahçede bulunan, kelime hükmündeki bir ağacı düşünelim. Bu ağacın bir harfi hükmünde olan meyvesinin çekirdeği bu harfin bir noktası gibidir ve bütün ağacın fihristesini ve programını taşıyan küçük bir sandukadır.
Bu intizam, ilahi hükmün bir sonucudur. Böyle bir ağacın her kısmında görünen ölçü, düzen, fayda ve sanatı kâinatın tümünde de mevcuttur. İsm-i Hakem cilvesi ile “En büyük daireden en küçük daireye kadar, her birine layık ve münasip olarak meyvedar bir nizam ve hikmetli bir intizam ve semeredar bir insicam (düzgünlük) içine almış, bütün mevcudatı süslendirmiş.” (30. Lema)
Rabbimiz imtihan diyarında mukaddes kitabı ve ondan süzülen şeriatı; “Sünnetullah” dediğimiz şeriat-ı tekviniyesi; peygamberleri ve onların varisleri gibi vesilelerle Hakem oluşunu gösterdiği gibi Ahiret yurdunda ise vasıtasız, apaçık bir şekilde gösterecektir. İtaat edeni-isyan edeni ayıracak derecelerine göre onları ya cennet yurduna ya da cehennemin tabakalarına yerleştirecektir.
Sebepler dünyasında O (CC)’nun hâkimiyetini göremeyenler, görmek istemeyenler sebeplerin ortadan kalktığı o diyarda hükmün asıl sahibinin kim olduğunu göreceklerdir. Fakat bu görme onlara fayda vermeyecektir. Çünkü onlar dünyada Allah’ın hükümlerini reddeden insanlardı ve “Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” (Maide / 44)
“Hayır! Rabbine kasem olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklar hususunda seni hakem yapıp sonra da verdiği hükümden dolayı kendi(gönül)lerinden hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa / 65)
Allah’a iman, sadece O(CC) ‘nun bir oluşunu, yaratıcılığını, rububiyetini kabul etmek değildir. Aynı zamanda O’nun ulûhiyetini de kabul etmek, hükümlerine boyun eğip tam bir teslimiyet göstermektir. Elhamdulillahi Rabbil âlemin… (Nevin Yapıcıoğlu)
El-Hakem İsminin fazileti
Bu mübarek ism-i şerifin özellikleri:
Güzelce bir abdest alıp, gecenin sessizliğinde iç huzuru ile ‘Yâ Hakem’ ism-i cehlini okuyanların iç alemini Allah Teala sırlarla doldurur.
Gece yarısı abdestli olarak temiz bir kalp ile bu mübarek ism-i şerifi (100) defa okuyanların kalbi sır hazinesi haline gelir. Vird olarak okuyanın sözü tesirli olur.
Başkaları tarafından kabul görür.Adedi (68), saati Şems’dir. Muradın husulü için okunmalıdır.Bu mübarek ismi şerif namazların arkasından (68) defa okunursa, okuyanın kavrama gücü artar. Allah Teala eşyanın gerçek yüzünü ona gösterir.
Bir ay müddetle farz namazların arkasından okuyanın Allah katında makam ve mertebesi yücelir.