Sözlükte “beklemek, gözetlemek” anlamındaki rakb kökünden türeyen rukbâ kelimesi, fıkıh terimi olarak bir kimsenin, bağışta bulunulan tarafın (mevhûb leh) daha önce ölmesi halinde bağış konusu malın kendisine dönmesi şartıyla hibede bulunmasını ifade eder. Rukbâ Câhiliye devrinde bilinen bir muamele olup Araplar bunu, “Şu evimi ben senden önce ölürsem senin ve vârislerinin olması, sen benden önce ölürsen tekrar bana dönmesi şartıyla bağışladım” veya kısaca, “Şu evimi sana rukbâ (habîse) kıldım” gibi ifadeler kullanarak yapıyorlardı. Kaynaklarda âdeta taraflardan her biri diğerinin ölümünü beklediği için bu işleme rukbâ denildiği belirtilir. Konuyla ilgili açıklamalar ve başka kayıtlar taşıyan rukbâ uygulamaları dikkate alındığında bağışlayanın diğer tarafın ölümünü beklemesinin bağış konusu malın mülkiyetinin âkıbetiyle ilgisinin devam etmesi anlamında olduğu anlaşılır.