Zekat; Ölçülere göre zengin olan (Nisab miktarına ulaşmış) müslümanların seneden seneye malının ve parasının kırkta birini fakir olan müslümanlara vermesidir.
İslamın beş şartından dördüncüsü Zekat vermektir. Hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır. Mal ile yapılan bir ibadettir. Zekat, Kur’an-ı Kerim’de namaz ile birlikte birçok defa anılmıştır. Zekat, kalbi cimrilik hastalığından, malı fakirin hakkından temizleyen, zenginlerde şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bir ibadettir.
İslam Dini, toplumun dertlerini tedavi eden, ihtiyaçlarını karşılayan birçok esaslar getirmiştir. Zekat bu esaslardan birisidir. Allah’ın emri olan zekat, bir sosyal yardımlaşma sistemidir. Zekat malın büyümesini ve bereketlenmesini sağlar. Zekatı verilen malı, yok olmaktan, kötü insanların zararından Allah korur. Peygamber Efendimiz bu konu da şöyle buyurmuştur; “Mallarınızı zekat ile koruyunuz.“ (Nisab: Dinimizin koyduğu zenginlik ölçüsüdür. Borcundan ve asıl ihtiyaçlarından başka malı veya parası olan kimse zengin sayılır.)
Zekat Kimlere Farzdır?
Bir kimsenin zekat vermekle mükellef olabilmesi için bazi sartlar vardir.Bu şartları şöylece sıralayabiliriz:
1) Müslüman Olmak: Zekat, aklı başında, ergenlik çagına ermiş ve hür olan Müslümanlara farzdır. Hanefi mezhebi dışındaki diğer mezheplere göre çocukların ve delilerin de zekat vermeleri gerekir. Onların zekatını onlara ait olan maldan velileri verir. Bunlar çocukların malına zekat düşmesine delil olarak şu hadisi zikrederler: ‘ Malı bulunan bir yetimin velisi olan onun adına ticaret yapsın. Ta zekat onu yemesin.’ ( Tirmizi, Zekat:15 )
2) Nisap miktari mala sahip olmak: Zekatin farz olmasinin bir sarti da, asli ihtiyaçtan baska nisap miktari veya daha fazla bir mala sahip olmaktir. Nisap, zekatin farz olmasi için tayin olunan miktarda mal demektir. Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) zamaninda altinla gümüsün satin alma gücü bakimindan günümüzde oldugu gibi büyük fark yoktu.Dolayisiyla zekat için nisap miktari bunlar üzerinden belirlenmisti. Zirai mahsüllerin ve hayvanlarin disinda kalan mallarda nisap miktari altinda Hanefilere göre 85 gram; gümüste ise 595 gram: Safilere göre ise altinda 72 gram, gümüste 504 gram olaraka tespit edilmistir. O devirde 85 gram altinla, 595 gram gümüsün satin alma gücü birbirine esitti fakat günümüzde bu nisaplar arasinda büyük bir fark vardir. Bu sebeple günümüzde nisap miktari olarak altinin esas alinmasi zekatin gayesine daha uygundur.
3) Malda bir artışın olması: Zekati verilecek mal hakikaten veya hükmen artmali, yani sahibine gelir getirmelidir. Artmayan mal için zekat vermek gerekmez. Hakikaten artis, ticaret yolu veya dogum yolu ile artistir. Ticareti yapilan mallar gün geçtikçe kiymetlenir. Zekati verilmesi gereken koyun, sigir gibi hayvanlar ise her sene yavruladiklarindan kiymet kazandiklarindan hakiki bir artis vardir. Yine para, ekin ve meyveler gelisen mallardir.
Hükmi artis ise altin ve gümüse mahsustur.Bu madenler her ne kadar maddeleri itibariyle bir artis göstermeseler de , degerleri her zaman artar. Buna hükmi artis denir.
4) Mala sahip olmak: Zekati verilecek mala insan tam sahip olmalidir.Sahibinin elinde ve tasarrufunda bulunmayan malin zekatini vermek gerekmez. Satin alinip alis veris yapildiktan sonra henüz ele geçmemis olan mal zekata tabidir. Rehin birakilan mal zekata tabi degildir. Belirli bir sahibi bulunmayan, kaybedilmis ve gasbedilmil mala zekat düsmez.
5) Bir yılın geçmesi: Zekata tabi olan malin üzerinden hicri takvime göre bir yilin geçmesi gerekir.Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadisinde ‘Üzerinden bir yil geçmedikçe bir malin zekatini vermek gerekmez.’ buyurarak buna dikkat çekmistir. Bu bir yil içinde artis gerçeklesir, hayvanlar yavrular, ihtiyaçlar ,fiyatlar degisir.
Hanefilere göre, nisap miktari hem senenin evvelinde, hem de senenin sonunda bulunmalidir. Mesela bir kimse asli ihtiyaçlarindan fazla olarak 100 gram altina sahip olsa, bir sene geçtikten sonra bu altin 60 grama düsse, bu kimseye zekat vermek farz degildir. Fakat nisap miktarinin sene içinde azalmasi zekata mani degildir. Mesela alti ay geçtikten sonra 60 grama düsse, fakat senenin sonunda 120 grama çiksa, senenin basindaki 100 gram veya alti ay sonraki 60 gram degil de, senenin sonunda 120 gram altinin zekati verilir. Zekata tabi olan bir mal üzerinden bir sene geçtikten sonra artsa, artan kisim zekata tabi olmaz.Onun zekata tabi olmasi için bir senenin geçmesi gerekir. Mesela birinin elinde geçen yilin Ramazan ayinin onuncu gününde 100 milyon lira bulunsa, bu senenin Ramazan ayinin onuncu gününde bu miktar 120 milyon olsa, Ramazan’in on besinde 130 milyona çiksa, bu kimse 120 milyonun zekatini verir.
Safiilere göre ise yil içerisinde nisap bir an bile olsa eksilirse, o yil için zekat vermek gerekmez. Yilin baslangicinda nisap tam olur, yil içerisinde eksilir, sonra yine tamamlanirs, zekatin farz olmasi için nisabin tamam oldugu günden itibaren bir yil geçmesi gerekir. Ancak bir insanin zekattan mal kaçirmak için yil içerisinde servetini mesela bir miktar malini birisine hibe edip daha sonra almak gibi, hile-i ser’iyye ile, eksiltmesi mekruhdur. Alimlerin çogunluguna göre ise böyle yapmak haramdir.
Zekatin farz olmasi için malin üzerinden bir senenin geçmesi, bir sene dolmadan zekat verilmez demek degildir. Fakat bir senede iki defa zekat verilmez.
6) Borçlu olmamak: Zekatin farz olmasinin sartlarindan biri de, eldeki malin varsa, borçlar çiktiktan sonra nisap miktarina ulasmasidir. Mesela elinde asli ihtiyaçlarindan fazla olarak bir milyari bulunan, fakat sekiz yüz milyon borcu bulunan birine zekat farz degildir. Zekat vermek için bütün sartlar varsa, kisinin zekati kendisine farz olduktan sonra olan borçlanmalari , zekatin farziyetine mani degildir. Bir alacakli alacagindan vazgeçse, o günden itibaren bir sene geçince, borcundan vaz geçilen kimsenin nisap miktarinda mali oldugu takdirde üzerine zekat farz olur.