Mucize; Allah’u Teala tarafından peygamberlerine verilen harkulade hallerdir. Yani peygamberlerin Allah’ın elçileri olduklarını ispat etmek için Allah’ın yardımı ile gösterdikleri olağan üstü olaylardır. Keramet ise Allah’u Teala tarafından velilerine (dostlarına) ve hakiki müminlere verdiği olağan üstü hallerdir.
Mucizeye örnek olarak bütün peygamberlerin hayatlarında farklı bir çok olay görebiliriz. Bunlardan mesela; Hz. Salih (a.s)’dan kavminin kendisinden istediği devenin kayanın içinden çıkması, Hz. Musa (a.s)’ın sihirbazlarla karşılaştığı zaman asasının büyük bir yılana dönüşmesi, yine Hz. İsa (a.s)’ın çamurdan yapmış olduğu kuş fügürlerinin canlı kuşa dönüşüp uçması veya ölüleri diriltmesi gibi bir çok mucizeyi Kur’an’da görebilmek mümkündür.
Keramete ise Bediuzaman Said’i Nursi’nin yaşadığı bir olayı örnek olarak verebiliriz. Şöyle ki; Bir gün Said’i Nursi tutuklanır. Askerler tarafından başka bir yere götürülmek üzere yola çıkılır. Bu arada namaz vakti gelir Bediuzaman namaz için kelepçelerinin açılmasını ister. Askerler buna izin vermezler. Ancak askerler kısa bir süre sonra onun kelepçesiz olarak abdes aldığını görürler. Ona bunu nasıl yaptığını sorarlar. O da “Namazın kerametidir.“ diye cevap verir. İşte kerametle ilgili olarak bunun gibi bir çok örnek örebiliriz.