Hicretin beşinci yılında (Miladi 627), yapılan Hendek savaşı Müslümanlar açısından çok önemli savaşlardan biridir. Qünkü bu savaşta müşrikler çok büyük bir güçle Medine’ye saldırmalarına rağmen hiçbir sonuç alamadan perişan bir vaziyette geri dönmüşlerdi. Uhud harbinden iki yıl sonra müşrikler bölgedeki kabilelerin desteği ile 10 bin kişilik bir ordu hazırlamışlardı. Amaçları Medine’ye saldırmak ve bütün Müslümanları ortadan kaldırmaktı. Ancak büyük bir güç ve moralle Medine’ye gelen müşrikler daha Medine’ye varır varmaz hayal kırıklığı yaşamıştı. Qünkü Hz. Peygamber önderliğindeki İslam ordusu Medine”nin etrafına hendekler kazarak farklı bir savunma şekliyle düşmanın Medine’ye girişini engellemişti. Medine’yi kuşatma altına alan müşrikler, günlerce hendekleri aşmanın yollarını aramalarına rağmen herhangi bir çözüm bulamamışlardı. Bu durum her geçen gün düşman ordusunda bezginlik meydana getirmişti. Bir de Allah’ın gaybi yardımı ile büyük bir fırtına çıkmış ve onları perişan etmişti. Bunun üzerine düşman ordusu herhangi bir sonuç alamadan geri dönmek zorunda kalmıştı. Bu konuyla ilgili olarak Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır; “”O kafirler umduklarından hiçbirisine erişemeden Allah onları öfkeleriyle birlikte geri gönderdi. Müminlere de savaşı kendilerinden uzaklaştırmak için Allah’ın yardımı kafi geldi. Allah dilediğini yapmaya kadirdir; Onun kudreti herşeye galiptir. “” ( Ahzap 25 )