İfk hadisesi sonucunda Cenab-ı Hak konu ile ilgili olarak Resulüne indirdiği ayet-i kerimelerle Hz. Aişe’nin tertemiz ve o konuda günahsız olduğunu ortaya koymuştur. Konu ile ilgili ayeti kerimeler şöyledir; “”Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur, siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan herbir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan iftiranın büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır. Onu işittiğiniz zaman, erkek müminler ile kadın müminlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür demeleri gerekmezmiydi ? Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmezmiydi ? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir. Eğer Allah’ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azap dokunurdu. O durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylediniz ve bunu da kolay sandınız ; oysa o Allah katında çok büyük (bir suç)tur. Onu işittiğiniz zaman, “”Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah’ım) Sen yücesin ; bu büyük bir iftiradır”” demeniz gerekmezmiydi. Eğer iman edenlerden iseniz, bunun gibisine bir daha dönmemeniz için Allah size öğüt vermektedir. Allah size ayetleri açıklıyor ; Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. İman edenler içinde, çirkin utanmazlıkların (fuhşun) yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da, ahirette de acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz. Eğer Allah’ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten Rauf (şefkat eden) ve Rahim olmasaydı (ne yapardınız).”” (Nur 11-20)