Hicretin ikinci yılında (Miladi 624) Yahudiler Müslümanlarla antlaşmaları olmalarına rağmen, Müslümanların Bedir de kazanmış oldukları zaferden endişe duymaya başlamışlardı. Medine de bulunan üç büyük yahudi kabilesinden, özellikle Beni Kaynuka yahudileri bu endişelerinden dolayı her türlü fitneyi yapmaya başlamıştı. Bu fitnelerinde o kadar ileriye gittiler ki, birgün Müslüman kadının iffetinin, izzetinin ve namusunun sembolü olan tesettürüne el attılar. Bu olayı gören bir sahabi yahudiyi hemen öldürdü. Daha sonra da bir çok yahudi birleşerek o Müslümanı şehid ettiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber Beni Kaynuka yahudilerinin üzerine gitmeye karar verdi ve kalelerini kuşatma altına aldı.bu kuşatmaya fazla dayanamayan Beni Kaynukalılar teslim olmak zorunda kaldılar. Ancak Hz. Peygamber onlara yaptıklarının cezasını vermeden münfıkların reisi olan İbn-i Selül oraya giderek onlara büyük bir ceza verilmemesini istedi. Hz. Peygamber de herhangi bir fitneye sebebiyet vermemek için, onları Medine’den göç etme koşuluyla serbest bıraktı. Onlarda üç gün içerisinde o bölgeyi terk ettiler. Bu şekilde Beni Kaynukalıların Medine ile ilişkileri son bulmuş oluyordu.