Hz. Muhammed 35 yaşlarında iken, Kureyşliler çeşitli nedenlerle yıpranmış olan Kabe’yi onarmaya karar verdiler. Kabileler kendi aralarında iş bölümü yaparak işe başladılar. Ancak sıra Hecer’ül-Esved taşının yerine konmasına geldiğinde, kabileler arasında tartışma çıktı. Qünkü her kabile o mübarek taşı yerine koyma şerefine ulaşmak istiyordu. Bu tartışma öyle büyüdü ki neredeyse insanlar birbirlerini öldürecekti. İşte o sırada Hz. Peygamber çıkageldi. Orada bulunanlar için gelen bu insan sıradan biri değildi. O, toplumda sevilen, haksızlık etmeyen Muhammed-ül Emin idi. Bundan dolayı onu anlaşamadıkları bu meselede kendilerine hakem tayin etmede tereddüt etmediler. Hz. Peygamber de taşı bir bez üzerine koyar ve her kabileden birinin bu bezi kaldırmasını ister. Daha sonra mübarek elleriyle kendisi taşı yerine koyar. Böylece orada herkesin çözümünden hoşnut olacak şekilde problemi çözmüş olur. Hz. Peygamber bu şekilde Kureyşlilerin hakemlik için kendisine baş vurmuş oldukları bu önemli meseleyi kendisine yakışır bir şekilde halletmiş olur.