قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: … شَهْرٌ كَتَبَ اللهُ عَلَيْكُمْ صِيَامَهُ وَسَنَنْتُ لَكُمْ قِيَامَهُ فَمَنْ صَامَهُ وَقَامَهُ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا خَرَجَ مِنْ ذُنُوبِهِ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ. (هـ) “…
Ramazân ayı, oruç tutulması farz kılınan bir aydır. Ben de size gecelerinde (terâvih) namazı(nı) sünnet kıldım. Her kim orucu tutar ve (teravih) namazı(nın faziletine ve hak olduğu)na inanarak ve mükâfâtını ümid ederek kılarsa anasından doğduğu gün gibi günahlarından çıkar.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)