Tavaf nedir? Sözlükte “bir şeyin çevresini dolaşmak, dönmek” gibi anlamlara gelen tavaf, dinî bir kavram olarak, Hacer-i Esved’in hizasından başlayarak Kâbe’yi sola almak suretiyle, yedi defa Kâbe etrafında dönmek demektir. Her dönüşe “şavt” denir. Tavaf, yedi şavttan oluşur. Tavafın Hatîm’in dışından dolaşılarak yapılması gerekir. Hatîm’in içinden yapılması halinde iadesi gerekir. Hacer-i Esved’in hizasına her gelişte, istilam edilir.
Hacla ilgili olarak “kudüm tavafı”, “ziyaret tavafı” ve “veda tavafı” olmak üzere 3 tavaf vardır: Kudüm Tavafı, Mekke’nin dışından gelenlerin yaptığı ilk tavaf olup, yapılması sünnettir. Ziyaret Tavafı, haccın iki rüknünden biri olup, yapılması farzdır. Arafat vakfesinden sonra yapılan bu tavafa, ifada tavafı da denir. Zamanı Kurban Bayramının ilk günü başlar. Bayramın ilk üç günü içerisinde yapılması daha iyidir. Veda Tavafı, Mekkeli olmayan ve Mekkeli hükmünde sayılmayan, uzak bölgelerden gelmiş hacıların, Mekke’den ayrılmadan önce yapmaları gereken en son tavaftır. Yapılması vaciptir. Umrede yapılan tavafa, umre tavafı denir. Hac ve umre ile ilgili olmayan diğer tavaflar ise; nezir tavafı, tavaf etmeyi adayan kişinin, nezrini yerine getirmesi vaciptir. Tavaf için, zaman belirlenmişse, bu zamanda, belirlenmemişse, uygun bir zamanda adanan tavaf yerine getirilir. Nafile olarak yapılan tavafa tatavvu tavafı denir. Mekke dışından gelenlerin, nafile namaz kılmak yerine tavaf yapması daha iyidir. Mescide girildiğinde kılınması sünnet olan tahiyyetü’l-mescid yerine Mescid-i Haram’a girince yapılan nafile tavafa da tahiyyetü’l-mescid tavafı, denir.
Say Nedir ?
Sa’y kelimesi; koşmak, hızlı yürümek anlamına gelmektedir. Hac ve umrede Kâbe”nin doğu tarafındaki “Safa” tepesinden başlayarak “Merve” ye dört gidiş, Merve”den Safa”ya üç dönüş olmak üzere bu iki tepe arasındaki gidiş-gelişe denir. Safa”dan Merve”ye her bir gidişe ve Merve”den Safa”ya her bir dönüşe “şavt” denir. Safa ile Merve arasındaki yaklaşık 400 metre uzunluğundaki yürüme alanına “Mes”a” denir.
Tavaf Ve Sa’y’in Mahiyeti İle İlgili hadisler
Resulullah (sav) ve ashabı (ra) Mekke’ye, Yesrib hummasından bitkin düşmüş bir halde geldiler. Müşrikler (şehirde menfi bir dedikodu yaparak): “Yarın buraya humma hastalığından dermanı kesilmiş ve ondan çok izdırab çekmiş bir kavim gelecek” dediler ve (Müslümanların seyrine bakmak için) Hicrin arkasına oturdular. (Onların hainliğinden vahyen haberdar olan) Resulullah (sav), celadetlerini müşriklere göstermeleri için, Müslümanlar’a tavafın ilk üç şavtında remel yapmalarım, iki köşe arasında da adi yürüyüşle yürümelerini emretti. Bu hali gören müşrikler: “Bunlar mı hummanın bitkin düşürdüğünü zannettiğiniz insanlar, bunlar falan ve falandan daha sağlammış!” dediler. İbnu Abbas (ra) der ki: “Resulullah (sav)’ı ashabına (ra) bütün şavtlarda remel yapmalarını emretmekten alıkoyan şey onlara duyduğu merhametti.” (Buhari, bu rivayette şu ziyadeyi kaydeder: “Resulullah (sav) sulh antlaşması yaptığı sene (umre için) gelince müşriklere kuvvetlerini göstermeleri için “hızlı yürüyün!” diye emretti. Müşrikler bu sırada Kuaykıan dağı tarafına oturmuş (seyrediyor)lardı.”)
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Buhari, Hacc 55, Megazi 43; Müslim, Hacc 240, (1266); Tirmizi, Hacc 39, (863); Ebu Davud, Menasik 51
Resulullah (sav) Beytullah’ın etrafında, Safa ile Merve arasında, müşriklere kuvvetini göstermek için sa’y etti.
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 51, (1886, 1889)
Ebu Davud’un bir diğer rivayetinde şöyle denir: “Resulullah (sav) ızdıba yaptı, istilamda bulundu, tekbir getirdi, sonra üç tavafta remel yaptı. Müslümanlar Rükn-i Yemani’ye varınca Kureyş’in nazarından gizleniyor, gizlenince de normal yürüyüşe geçiyor, sonra tekrar karşılarına çıkınca bu sefer yeniden remele geçiyorlardı. Onları böyle remel (yaparken canlı ve kıvrak) gören Kureyş: “Bunlar ceylanlar gibiymiş” diyorlardı. İbnu Abbas: “Remel sünnettir” demiştir.
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 51, (1889)
İbnu Abbas (ra) dedim ki: “Kabe’nin etrafında (tavaf yaparken) ilk üç şavtında remel, son dört şavtında da normal yürüme yapmak sünnet midir, değil midir? Senin kavmin buna sünnet diyorlar?” İbnu Abbas (ra) bana şu cevabı verdi: “Hem doğru söylemişler, hem de kizb etmişler.” “Yani hem doğru söylemişler, hem de kizb etmişler demekle neyi kastediyorsun?” diye açıklama istedim. Anlattı: “Resulullah (sav) Mekke’ye (umretü’l-kaza için) gelmişti. Müşrikler: “Muhammed ve ashabı zayıflıktan Kabe’yi tavaf edemez” dediler. Müşrikler onu kıskanıyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ashabına üç (şavtta) remel yaparak, dört şavtta da normal şekilde yürümelerini emretti.” Ben tekrar, İbnu Abbas (ra)’a: “Bana Safa ile Merve arasındaki tavafı binerek yapmanın sünnet olup olmadığını haber ver. Zira senin kavmin bunun sünnet olduğunu söylüyorlar!” dedim. Bana şu cevabı verdi: “Hem doğru söylemişler, hem de kizb etmişler.” “Hem doğru söylemeleri, hem de kizb etmeleri ne demektir?” diye ben tekrar sorunca açıkladı: “Resulullah (sav) Mekke’ye umre için geldiği zaman (Mekkeli) ahali etrafını çokça sarmış: “İşte Muhammed! İşte Muhammed!” diye sıkıntı veriyorlardı. Hatta, genç kızlar bile evlerden çıkmışlardı. Resulullah (sav)’ın huzurunda (yol açmak için) halka vurulmazdı. Halk başına üşüşünce, bu sebeple o da hayvana bindi. Aslında sa’yi yayan yapmak (binerek yapmaktan) efdaldir.” (Ebu Davud’un rivayetinde İbnu Abbas (ra) -Müslim’deki rivayete ziyade olarak- şunu söyler: “Hudeybiye müzakereleri sırasında Kureyşliler: “Muhammedi ve arkadaşlarını bırakın, böcekler gibi ölsünler” dediler. Müteakip sene umre yapmak şartı üzerine sulh antlaşması yapılınca, Resulullah (sav) Mekke’ye geldi. Müşrikler de Kuaykıan tepesi yönünden geldiler. Aleyhissalatu vesselam efendimiz ashabına: “Beytullah’ı üç şavtta remel yaparak tavaf edin” dedi. Bu (bütün ümmete şamil) bir sünnet değildir. Safa ile Merve arasındaki sa’y ile ilgili olarak (Ebu Davud’da gelen açıklama, (yukarıda kaydedilen) Müslim rivayetindekinin aynıdır.) Ancak Ebu Davud’da şu ziyade dahi yer alır: “Resulullah (sav), halk, sözlerini daha iyi işitsin, yerini daha iyi görsün ve elleri ona ulaşmasın diye bir deveye bindi.”)
Ravi: Ebu’t-Tufeyl
Kaynak: Müslim, Hacc 237, (1264); Ebu Davud, Menasik 51, (1885)
Resulullah (sav)’a yedi şavttan üçünü hızlıca yaptığı ilk tavafta, Hacer-i Esved’e istilam buyururken gördüm.” (Bir rivayette şöyle demiştir: “Safa ile Merve arasında sa’y ederken sel çukurunda koşuyordu.” Buhari ve Müslim’in bir rivayetinde şöyle demiştir: “Resulullah (sav) Hacerul-Esved’den Hacerul-Esved’e üç tur remel yaptı, dört tur da yürüdü, sonra iki rekat namaz kıldı, yani tavaftan sonra. Sonra da, hem haccda hem de umrede Safa ile Merve arasında tavaf yaptı.”)
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Buhari, Hacc 56; Müslim,Hacc 232, (1261); Muvatta, Hacc 108, (1,365); Ebu Davud, Menasik 51, (1891)
Resulullah (sav) Mekke’ye geldi. Doğru Mescid-i Haram’a girdi ve Haceru’l Esved’i istilam buyurdu. Sonra sağ kolu üzerinde ilerleyerek üç tur remel yaptı, dört tur da yürüdü. Sonra Makam-ı İbrahim’e geldi ve “Siz de İbrahim’in makamından bir namazgah edinin…” (Bakara 125) ayetini okudu. Ardından makam, Beytullahla kendi arasında olacak şekilde iki rek’at namaz kıldı. Bu namazı bitirince tekrar Haceru’l-Esved’e geldi ve istilamda bulundu. Sonra Safa ve Merve’ye gitti. Zannedersem orada: “Şüphe yok ki Safa ve Merve Allah’ın şeairindendir” (Bakara 158) ayetini okudu.
Ravi: Cabir
Kaynak: Müslim, Hacc 147, (1218), 235 (1263); Muvatta, Hacc 107, (4, 364); Tirmizi, Hacc 33, (856), 34, (857
Resulullah (sav) ve ashabı (ra) Ciirrane’den umre yaptılar. Bu umrede Beytullah’ı remel yaparak tavaf ettiler. Bu tavafta ridalarının bir ucunu sağ koltuklarının altına koymuşlar, diğer ucunu da sol omuzlarının üzerine atarak (ızdıba yapmışlardı).
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 50, (1884), 50, (1891)
Abdullah İbnu’z-Zübeyr, umre maksadıyla Ten’im’de ihrama girdi. Sonra ben onu Beytullah’ın etrafında, üç şavtta koşar gördüm.
Ravi: Urve
Kaynak: Muvatta, Hacc 34, (1, 365)
Nafi’in anlattığına göre, İbnu Ömer (ra) Mekke’de ihrama girdiği zaman ne Beytullah’ı tavaf eder, ne de Safa ve Merve arasında sa’yde bulunurdu. Bunları Mina dönüşü yapardı. Mekke’de ihrama girdiği zaman Beytullah’ı tavaf edecek olsa remel yapmazdı.”
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Muvatta, Hacc 34, (1, 365)
Resulullah (sav), ifaza tavafının yedi şavtında da remelde bulunmamıştır.”
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 83, (2001)
Bugün Allah, İslam’ı hakim ve güçlü kılmış, küfrü ve kafirleri de bertaraf etmiş olduğuna göre remel yapmanın ve omuzu açmanın (izdiba) ne gereği var. Ancak bununla beraber, bizler, Resulullah (sav)’la birlikte yapmış olduğumuz şeylerden hiçbirini bırakmayız.
Ravi: Ömer İbnu’l-Hattab
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 51, (1887)
Resulullah (sav) bir bürde ile izdiba yapmış olarak tavaf etti.” (Hadisin Ebu Davud’daki vechinde “yeşil bir bürde” denir.)
Ravi: Ya’la İbnu Ümeyye
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 50, (1983); Tirmizi, Hacc 36, (859)
Resulullah (sav)’ı, ashabı ile birlikte Kabe’den çıkarken gördüm. Beytullah’ı, kapısından Hatim’e kadar istilam ettiler ve Beytullah’ın üzerine yanaklarını koydular. Bu sırada Resulullah (sav) ortalarında idi.”
Ravi: Abdurrahman İbnu Safvan
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 55, (1898)