Nabzını tutmak
* Nabzını saymak için bileğini tutmak.
* Bir kişinin ya da olayın o anki durumunu tespit etmek. Düşüncesini, niyetini, eğilimini anlamaya çalışmak.
* Bir hadisenin gelişimi hakkında doğru, birinci elden bilgi sahibi olmak.
Örnek: İlkin yayımcılara uğruyor, onların nabzını tutuyorlar.
Örnek 2: Doktor, hallacın yanına vardı. Nabzını tuttu. (S. F. Abasıyanık)
DEYİM NEDİR?
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.