Küpünü doldurmak
* Önüne çıkan fırsatlardan yararlanarak zengin olmak.
* Eline geçen olanaklardan yararlanıp varsıllaşmak, haksız kazanç elde etmek, çok para biriktirmek.
Örnek: Küpünü doldurmayı becerebilenlerden olamadım hiç.
Küpünü doldurmak deyiminin hikayesi
Osmanlı Devleti nin son devirlerinde adalet sistemi iyice bozulmuş, o dönemin hâkimi sayılan kadılar arasında rüşvet çoğalmıştı. Yine bu şekilde rüşvet alan bir kadı günün birinde bir beldeye atanır. Zaman içinde kadı halkı canından bezdirir ve halk kadıdan şikâyetçi olur. Gelen şikâyet doğrultusunda kadı azledilir. Kadının gidişini izlemeye gelen halk evinin önünde toplanır. Evdeki tüm eşyalar çıktıktan sonra büyükçe bir küp de dışarı çıkarılır. Kadı herkesi bu küpün başına toplar ve küpün ağzını açar. Küpün altınla dolu olduğunu görürler, sonra kadı halka seslenerek; “Ey ahali, ben küpümü doldurmuştum, artık sizin menfaatinize çalışacaktım ama siz beni gönderdiniz, şimdi yerime gelecek kadı ise boş küple gelecektir.” demiştir.
DEYİM NEDİR?
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.