Kabak tadı vermek
* Sürekli tekrarlanan bir şeyin rahatsız edici bir hâle gelmesi.
* Bıktırmak, usanç vermek, tatsız olmaya başlamak, sıkıcı duruma gelmek.
Örnek: Senin bu konuşmaların da artık kabak tadı vermeye başladı.
► Kabak başında patlamak, deyiminde olduğu gibi buradaki kabak da, içine sıvı şeyler konarak şişe olarak kullanılan kabaklardı. Bu kabaklarda sıvılar uzun süre bekletildiklerinde, eğer bir de iyi yapılmamışlarsa, kabağın tadı içindeki sıvıya da geçerdi.
Kabak tadı vermek hikayesi
Türkiye’nin ücra bir köyünde köylüler toplanıp bir cami yapmışlar fakat bu camiye hoca atanmamış ramazan da yaklaşınca haliyle ezan okuyacak namaz kıldıracak hoca lazım köylüler kendi aralarında para toplayıp bir hoca kiralamışlar 1 aylığına hoca köye gelmiş, saygı sevgi falan sonsuz, hürmette kusur yok köyün muhtarı hocam ramazanın ilk günü bizim misafirimiz olun demiş hoca da kabul etmiş fakat muhtar eve haber vermeyi unutmuş iftar yaklaşmış, eve gitmişler muhtar; hocam affedin eve haber vermeyi unuttum demiş, hoca da önemli değil, ne piştiyse, allah ne verdiyse onu yeriz demiş sofraya oturmuşlar, evin hanımı; hocam geleceğiniz haber verilmedi bana, bugün de sadece kabak yapmıştım der, hoca da; zararı yok, kabak en sevdiğim yemeklerdendir, hem kabak cennetten çıkmadır diye methetmiş hoca kabağı çok beğenince, evin hanımı sahurda da hocaya kabak ikram etmiş ertesi gün olmuş, köy halkından biri hocayı davet etmiş köylü hanımına demişki; hanım muhtarın evine git bi sor, hoca neleri sever bi öğren demiş hanım muhtarın evine gitmiş, muhtarın karısıyla konuşmuş muhtarın karısı hocanın kabağı çok methettiğini, çok sevdiğini söylemiş köylünün hanımı da; o zaman biz de kabak yapalım demiş hocaya iftarda kabak ikram edilmiş, sahurda kabak ikram edilmiş malum misafirlik, hoca da bir şey dememiş bu böyle 1 gün, 2 gün, 3 gün, 4 gün diye ramazanın sonuna kadar gitmiş ramazan bitmiş, hocaya sormuşlar; hocam rahat edebildiniz inşallah, iyi geçmiştir umarız ramazanınız? hoca da; ramazan iyiydi hoştu da, çok kabak tadı verdi demiş. (alıntı)
DEYİM NEDİR?
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.