Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak
* Daha iyisini elde etmek uğruna, sahip olduğu şeyleri de kaybetmek veya yitirmek.
* Ellerindeki az ile yetinmeyip, daha çok peşinde koşanlar bazen ellerindeki azı da yitirebilirler” anlamında bir söz.
* Daha iyisini elde etmek uğruna çalışırken elindekilerini de yitirmek.
Örnek: Gel şu işten vazgeç, Dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan da olma.
Dimyat’a Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan Olmak Deyiminin Hikayesi
Vaktiyle, en iyi pirincin yetiştiği yer Dimyat’tır. Dimyat, Mısırda bulunan bir yerdir. Dünyanın dört bir köşesinden tüccarlar, pirinç mevsiminde buraya giderek yüklü miktarda pirinç alır ve memleketine götürerek satarlardı. Aslen Karamanlı olan ve Karamanda da buğday yetiştiren bir Türk tüccar da gemisi ile Dimyat’a gidip pirinç almak üzere yola çıkar. Henüz oraya varmadan gemisi korsanlar tarafından baskına uğrar. Zar zor kurtardığı canının sevinci ile İstanbul’a gelir. Elinde hiçbir şey kalmamıştır. Karaman’da yetiştirdiği buğdayları da başka tüccarlara sattığından o sene bulgur alacak ne parası, ne de yapacak buğdayı kalmıştır. O günden sonra, elindeki ile yetinmeyip, daha fazlasını isteyenler ve elindekinden de olanlar için ”Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu” deyimini kullanmışlardır.
DEYİM NEDİR?
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümledir. İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Diğer bir deyişle Deyim; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.