Süleyman Demirel Kimdir? İşte İsmet İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra en uzun başbakanlık yapmış olan Süleyman Demirel biyografi yani Süleyman Demirel yaşamı, Süleyman Demirel sözleri ve hakkında tüm detaylar.
Sami Süleyman Gündoğdu Demirel 1 Kasım 1924’te Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de Hacı Yahya Demirel (1893-1972) ile Hacı Ümmühan Demirel’in (1902-1979) oğlu olarak doğmuş, Türk inşaat mühendisi, siyasetçi ve Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı’dır. 1948’de babası Hacı Yayha Demirel’in yeğeninin kızı Nazmiye (Şener) Demirel’le evlendi.
İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon’da bitirdi. Şubat 1949’da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi’ nde göreve başladı. Önce 1949-1950, daha sonra 1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı.
1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu. 1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde su mühendisliği konusunda dersler verdi.
Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 tarihleri arasında görev yapan koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.
10 Ekim 1965’de yapılan genel seçimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu seçimlerde Isparta Milletvekili olarak Parlamento’ya girdi ve Türkiye’nin 12. Başbakanı olarak hükûmeti kurdu. Bu hükûmet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde de Adalet Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böylece, 31. T.C. Hükûmeti’ni kurdu. Daha sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32. T.C. Hükûmeti’ni kurmak durumunda kaldı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, başbakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979’da 3 defa daha hükûmet kurdu.
12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987’de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı’na seçildi. 29 Kasım 1987’de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM’ne girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti’nin biraraya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükûmeti’nde Başbakan olarak görev aldı.
30 yaşında genel müdür, 40 yaşında önce parti genel başkanı, sonra başbakan olmuş; 12 seneye yaklaşan başbakanlık görevinde, Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesine büyük hizmetlerde bulunmuştur. Türkiye’nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı ve İsmet İnönü’den sonra en uzun başbakanlık yapmış kişisidir. 6 dönem Isparta Milletvekilliği yapmış, 7 sene yasaklı kalmış, 6 defa hükûmetten gitmiş, 7 defa hükûmet kurmuştur.
16 Mayıs 1993 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Mart 1995’te Azerbaycan’da Haydar Aliyev’e karşı gerçekleştirilen darbe girişimini önceden haber alıp Aliyev’i bilgilendirdi.
18 Mayıs 1996 tarihinde İzmit’te katıldığı bir alışveriş merkezinin temel atma töreni sırasında İbrahim Gümrükçüoğlu adlı bir eylemcinin ateşli silahla düzenlediği suikast girişiminden yara almadan kurtuldu. Saldırıda, silahını ateşlemek üzere çıkaran İbrahim Gümrükçüoğlu’nun üzerine atlayan koruma müdürü Şükrü Çukurlu kolundan, bir gazeteci ise ayağından yaralandı.
28 Şubat Süreci olarak bilinen dönemde bazı çevrelerce Refahyol Hükümeti’ne karşı oluşan cephenin başaktörü olmakla itham edilirken, bazı çevrelerce de gerginliği yumuşatarak bir darbeyi engellediği öne sürüldü.
Görev süresinin bitimine doğru cumhurbaşkanlığı süresinin beş yıl daha uzatılmasını öngören T.C. Anayasası’nın 101. maddesi ilgili değişiklik teklifi, 5 Nisan 2000 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi. TBMM’de 351 sandalyesi bulunan koalisyon ortakları Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisi’ın liderlerinin mutabakat açıklamalarına karşın, bir kişinin beşer yıllığına iki kez cumhurbaşkanı olabilmesini öngören anayasa değişiklik teklifine verilen oyların 303’te kalmasıyla Demirel köşke veda etmek zorunda kaldı. 16 Mayıs 2000 tarihinde, görevini Ahmet Necdet Sezer’e devretmiştir.
Eşi Nazmiye Demirel, Alzheimer hastalığı nedeniyle 27 Mayıs 2013’te yaşamını yitirdi.
Demirel’in memurluktan cumhurbaşkanlığının sona erdiği döneme kadar geçen sürede kullandığı eşyaların sergilendiği Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi Isparta’da 26 Ekim 2014 tarihinde açıldı.
Ödülleri
* Beyaz Kartal Nişanı, 28 Ekim 1993
* Kral Tomislav Grand Madalyası, Zagrep 7 Temmuz 1994 (Türkiye ile Hırvatistan Cumhuriyeti arasındaki dönemin dış ilişkilerinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in barış, istikrar ve işbirliğinin yararına yönelik dış politikası, iki ülke ve iki halkın karşılıklı yararına, Hırvatistan ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki dostane ilişkiler kurmak ve geliştirmeye yönelik katkıları adına verilmiştir.)
* Liyakat Nişanı, 7 Ekim 1996
* Terra Mariana Haç Nişanı, 1997
* Romanya Yıldız Nişanı, 1999
* Altın Post, 1999
* Liyakat Nişanı, 6 Nisan 2000
Adı verilen yerler
Süleyman Demirel’in adı memleketi Isparta’da yapılan bir havalimanına, bir üniversiteye ve çok sayıda okula verildi. Bunların bir kısmı;
* Isparta Süleyman Demirel Havalimanı
* Isparta Süleyman Demirel Havalimanı
* Süleyman Demirel Üniversitesi
* Konya Selçuk Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi
* İstanbul, Kartal, Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* İzmir, Karşıyaka, Emlakbank Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* İzmir, Bornova, Süleyman Demirel Çok Programlı Lisesi
* Silopi Süleyman Demirel İlköğretim Okulu
* Hatay, Dörtyol, Dörtyol Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* Ankara, Sincan, Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* Kahramanmaraş Süleyman Demirel Fen Lisesi
* Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi
* Kahramanmaraş Süleyman Demirel İlköğretim Okulu
* Isparta, Keçiborlu, Süleyman Demirel Teknik Lise ve Çok Programlı Lisesi
* Çankırı Süleyman Demirel Fen Lisesi
* Aydın, Efeler-Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* Süleyman Demirel Üniversitesi
* Konya Selçuk Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi
* İstanbul, Kartal, Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* İzmir, Karşıyaka, Emlakbank Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* İzmir, Bornova, Süleyman Demirel Çok Programlı Lisesi
* Silopi Süleyman Demirel İlköğretim Okulu
* Hatay, Dörtyol, Dörtyol Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* Ankara, Sincan, Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
* Kahramanmaraş Süleyman Demirel Fen Lisesi
* Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi
* Kahramanmaraş Süleyman Demirel İlköğretim Okulu
* Isparta, Keçiborlu, Süleyman Demirel Teknik Lise ve Çok Programlı Lisesi
* Çankırı Süleyman Demirel Fen Lisesi
* Aydın, Efeler-Süleyman Demirel Anadolu Lisesi
Bir çok ilde daha Süleyman Demirel’in adı okullara verilmiştir.
SÜLEYMAN DEMİREL VEFAT ETTİ
Özel Ankara Güven Hastanesi’nden yapılan açıklamada, Demirel’in vefatına ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Değerli Türk Milletine, 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle hastanemize yatırılmıştır. Takip eden günlerde sağlık durumu giderek ağırlaşmış ve tedavileri devam etmekte iken, 16 Haziran 2015 tarihinde solunum ve kalp fonksiyonlarında ileri derece kötüleşme olmuştur. Yapılan tüm girişimlere rağmen cevap alınamamış, 17 Haziran 2015 saat 02.05’te hayatını kaybetmiştir.
Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı dileriz.”
SÜLEYMAN DEMİREL SÖZLERİ
NERESİNİ SIKACAKTIM
60″lı yıllar… Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere”yle Türkiye”nin arası kötü. Tam da bu sırada Demirel İngiltere”ye ziyarete gidiyor. Dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:
-Efendim, neden İngiliz Dışilişkiler Bakanı”nın elini sıktınız?
-Neresini sıkacaktım kardeşim.
BENZİN VARDI DA BİZ Mİ İÇTİK?
Süleyman Demirel”in, zamanında benzin yokluğu hakkında kendisine gazetecilerden yönelen sorulara verdiği efsanevi cevap.
Bu cevap şöyle devam etmiştir: Su mu daha değerlidir benzin mi? Tabii ki su, benzin içilmez ama su içilir.
Demirel Başbakan. 12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmiş. Ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüş. Dışarıda gazeteciler merakla yapılacak olan açıklamayı bekliyor:
– Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizi’nin bir Yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. Cevabınız ne olacak?
– Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!!!
ÜSTÜNE OTURALIM MI OTURMAYALIM MI?
70 SENTE MUHTACIZ
“70 sente muhtacız !
Türkiye”de 70″lerin sonunda yaşanan ekonomik krize atfen sarf edilmiştir. Demirel, dış ticaret açığındaki artışı ve döviz darboğazını bu sözle ifade etmiştir.
Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim: Başbakanken bir programda kendisine “sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?” diyen gazeteciye verdiği cevap
Beşiktaş’ı niye sormuyorsun? (kendisine fenerbahçeyi mi, yoksa galatasarayı mı tuttuğunu soran muhabire cevaben)
ŞAPKAYI GAPTIRMAM!
Bana, “milliyetçiler adam öldürüyor” dedirtemezsiniz.
Kırıkkale”de cephane fabrikası patlamıştır. neden önlem alınmadığı gazete manşetlerininden inmezken Demirel kendi uslübuyla olayı değerlendirir: Kimin aklına gelir patlayacagı?
Ben bir gün evimde otururken Çankaya’ya çıkayım diyerek çıkmadım.
Duygu Asena’nın ilk popüler olduğu dönemlerde kendisine konu hakkındaki düşünceleri soruldu.
Demirel: “Bunun icabı vardır veya yoktur bu ayrı bir mesele… İcabı yoksa fuzuli bir şey yapılmış olmaz yine de… İcabı varsa feminizim fevkalade bir şeydir”
YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞINMAZ
Yollar yürümekle aşınmaz
Demirel bu sözü, 8 kasım 1968″de AP Ankara İl Kongerisinde sokaklara dökülen halk için söylemiştir. Daha sonra da “kimse beni yanlış çıkarmak için , bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir” diye geliştirmiştir.
Kendisine yönelik eleştirilere: Kızdırmayın adamı bakayım
1 Şubat 1978, AP Genel Başkanı, Ana Muhalefet Partisi Lideri: Hükümetin başını kontrgerillanın ne olduğunu ve nereye bağlı olduğunu açıklamaya davet ediyorum?
24 Kasım 1990, DYP genel başkanı, ana muhalefet lideri: Hukuk devletinde bu tür örgütlere yer yoktur. Parlamento’nun bu toplumsal tehlikeye, hukuk dışılığa ve devlet içindeki bu gizli örgütlenmeye karşı çıkması bir görev haline gelmiştir
24 şubat 1993, Başbakan: Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye’de havanda su dövülen bir konu yoktur. Deniyor ki, araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım, yarın güneş doğacak mı diye araştıralım”
Muhabir: Efendim, derin devlet nedir?
Demirel: Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.
Dün dündür, bugün bugündür.
Bir kış PKK ateşkes ilan ettiğinde o vazgeçilmez üslubuyla devletin bakış açısını çok güzel özetler:
“Kan döken insanlar “biz kan dökmekten vazgeçtik” derlerse, “iyi yaptınız, alın size bir mükâfat verelim” denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara “aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin” demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, bu iyi olmadı demek de mümkün değil.”
Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir (1980 öncesinde Bülent Ecevit”e)
Enkaz devraldık.
Artık bu cümleyi sarf etmeyen hükümet kalmadı. Seçilir seçilmez ilk olarak “enkaz devraldık” diyorlar ama bu cümleyi siyasi hayatımıza ilk sokan Demirel’in ta kendisidir…
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ‘tartışmalı’ cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hiçbir üniversitede protesto gösterisi yapılmamasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Demirel, “nerede bu ODTÜ’lü öğrenciler?” diye sordu ve sonra istediği tepkiyi aldı:
“Nerede bu ODTÜ’lüler” diyen Demirel’e, odtü senatosu Çankaya seçimine yönelik sert bir bildiri yayımlayarak cevap verdi.
Fırat’ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.
Kırk günde kabak yetişmez.(1978 de CHP’nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.)
TEK KELİMEYLE İYİ, İKİ KELİMEYLE İYİ DEĞİL
Demirel’in eski tayfasının bulundugu bir ortamda bir gazeteci sorar
” Sayın Demirel, Türkiye’nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?”
Demirel: iyi..
Herkes şaşırır, Demirel mevcut duruma iyi demiştir sonuçta. Ama devam eder.
Demirel: Ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz “iyi değil”..
O KÖPRÜYÜ BEN YAPTIM
Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci Demirel”i sıkıştırmaya çalışır.
– Türkiyede yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var…
– Sen nerde oturuyorsun?
– Niye ki? Kadıköyde!
– Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya
– ee evet
– Onu işte ben yaptım!
Türkiye”nin Avrupa Birliği’ne girmek için tarih alma konusunu şu fıkrayla değerlendirmiştir:
“Avrupa Birliği’ne girmek isteyenler sınava alınıyor. Bulgaristan sınava giriyor, ‘atom bombası ne zaman atıldı’ diye soruluyor. ‘1945’ diyor, ‘geçtin’ deniyor.
Daha sonra romanya sınava giriyor. ‘atom bombası nereye atıldı’ deniyor, ‘Japonya’ diyor, ‘sen de geçtin’ deniyor.
Türkiye’ye sıra gelince ‘atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları, doğum yerleri, mesleklerini söyle’ deniyor.
Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Türkiye ve Avrupa sıkıntıları aşacaktır ve Türkiye, AB’nin tam üyesi olacaktır.”