Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Yılanın başı küçükken ezilmeli
* Daha küçükken tehlikeli olacağı, zarar vereceği anlaşılan bir şeyin, düşmanın veya bir durumun önüne hemen geçilmeli; büyümesine izin verilmeden ortadan kaldırılmalıdır.
* Büyüyeceği belli olan her tehlike, daha başta önlenmeli; düşman güçlenip büyük zararverecek duruma gelmeden ezilmelidir.
* Büyüyeceği önceden belli olan bir tehlike, daha başta önlenmelidir. Düşman, güçlenip büyük zarar verecek duruma gelmeden etkisiz hale getirilmeli, başı ezilmelidir. Büyük zararlara yol açabilecek tehlikeleri önceden sezip gerekli önlemleri almalı, söz konusu tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Düşmanın güçlenerek büyük felaketler yaratabilecek duruma gelmesi önlenmelidir.
* İleride başa bela olabilecek bir olay daha yolun başında önlenmelidir.
* Bir kişi veya düşman, büyüyerek güçlenip büyük zarar verecek duruma gelmeden ezilmeli, zararsız hale getirilmelidir.
* Büyüyeceği belli olan bir tehlikeyi başlangıçta önlemeye çalışmalıyız. İnsanın karşılaştığı kötü bir durumda, genellikle kendi hatası temel etken olur. Yapacağı işleri tasarlarken çıkabilecek olumsuzlukları küçük büyük diye yorumlaması, büyüklere gerekli önlemleri alıp, küçükleri ihmal etmesi, ummadığı büyüklükte tehlikelere uğramasına neden olur. Çünkü başlangıçta küçük diye önemsenmeyen olumsuzluk, zamanla büyüyüp önüne geçilemez bir hal alabilir. Eğitimde de bu sözün büyük değeri vardır. Çocukken kötü bir davranışını gördüğümüz kişileri, küçüktür diye cezasız bırakırsak, büyüdüğünde de aynı suçun daha büyüğünü yapacağı için, toplumun uğrayacağı zarar oldukça büyük olacaktır. Bu yüzden bütün toplumlar çocukların eğitimine en büyük ağırlığı vermektedirler.