Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Sen ağa, ben ağa; bu ineği kim sağa
* Kişi, üzerine düşen işten kaçmayıp onu yapmalıdır. Herkes işini bir kenara bırakıp keyfini düşünürse işler ortada kalır, bir sonuç alınamadığı gibi iş düzeni de bozulur, karışıklık çıkar, tatsızlık başlar.
* Herkes kendisini buyurucu durumda görür, iş yapmakla yükümlü saymazsa ortadaki işi kim yapar?
* Herkes kendisini emir verme konumunda görür, iş yapmakla yükümlü saymazsa ortada işi yapacak kimse bulunmaz.
* Toplumdaki işlerin yürüyebilmesi için yöneten de yönetilen de olmalı. Toplumda herkesin bir görev yüklenmesi gerekir. Herkes aynı görevi yapmaya kalkarsa toplumun ihtiyaçları karşılanamaz. Bu nedenle kişiler kendi güç ve yeteneklerine göre ayrı ayrı görevleri yürütmek zorundadırlar. Bütün işler saygıya değerdir. Birini diğerine üstün görmek doğru değildir. Ancak işler, onları yapmak için gerekli olan bilgi ve yeteneğe göre önem sıralamasına girebilirler. Yapılan değişik işlerin toplumun ihtiyaçlarına göre belirli bir düzeyde yürütülebilmeleri için mutlaka yöneticilerin olması gerekir. Yöneticilerin de yönetim becerisine sahip olanlar arasından seçilmesi toplumun yararınadır.