Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Ek tohumun hasını çekme yiyecek yasını
* Bir işten sağlıklı bir sonuç almak istiyorsan onu sağlam temel üzerine oturt. Nitelikli tohumdan güzel ve bol ürün alındığı bilinen bir şey. Bunun gibi nitelikli insan, nitelikli araç ve gereçle iyi iş yapılır; olumlu sonuç alınır.
* Bir girişimden iyi sonuç almak isteyen temeli sağlam kurmalıdır. Nitekim ekilen tohum güzel olursa çıkan ekin de güzel, güçlü ve bol olur.
* Bir işe başlarken, o işin niteliklerine ve gereklerine göre sağlam ve güvenilir bir çalışma ve hazırlık yapmalıyız.
Tarlasına kötü tohum eken bir çiftçinin sonunda kötü bir ürün alması doğal ve kaçınılmazdır. Bunun gibi, bazı insanlar da işin hep kolay, zahmetsiz ve ucuz tarafına kaçtıkları için sonunda zararlı çıkarlar. Söz gelişi, sorumsuz ve fazla kazanç heveslisi bir otomobil tamircisi tamir yaparken çürük malzeme kullanırsa, müşterisini aldatırsa kaybeden kendisi olur. Bir öğrenci çalışmadan sınava girerse haliyle başarısız olur; üzülür. Bir bakkal kötü yiyecekler satarsa çevresinin güvenini kaybeder. Bunun gibi daha bir sürü değişik çalışma ve iş alanlarında gösterilen umursamazlıklar, özensizlikler, işin kolayına kaçma zihniyeti hep aynı sonucu doğurur; güvensizlik + şikâyet + zarar, işin başında kısa yoldan kazanabileceklerini sanan bu insanlar kendi kazanç ve refah kapılarını kendi elleriyle kaparlar. Kimse güven duymadığı için onlarla iş yapmak istemez. Bu tür insanların durumuna düşmemek için her işi baştan sıkı tutmalı, onun gereklerini ciddiyetle göz önünde tutup tedbir almalıyız.