Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Eden bulur inleyen ölür
* Bir durumun nasıl sonuçlanacağı olayın gidişatından bellidir. Birilerine kötülük yapmayı kural edinenler, yaptıkları kötülüğün cezasını eninde sonunda görürler; bu dünyada olmasa bile öbür dünyada. Öte yandan inlemekten kurtulamayan ağır hasta da ölür.
* Bir durumun nasıl sonuç doğuracağı, işin başında belli olur: Başkasına kötülük edenin başına kötü işler gelir; inlemekten kendini alamayacak kadar ağır olan hasta ölür.
* Başkasına kötülük eden, mutlaka kötülük bulur.
İnsan kendisine nasıl davranılmasını isterse, başkasına da öyle davranmalı. Çünkü başkasının davranışını, kendi davranışı belirler. Başkasına iyilik ettiği taktirde iyilik, kötülük ettiği taktirde kötülük bulacaktır, iyilik olsun, kötülük olsun bir gün mutlaka insanın karşısma gelir. Kimse ettiği kötülükle de kalmaz. Bunu böyle bilen, kendi davranışlarını ayarlar, elinden geldiğince iyilik yapar, kötülükten kaçmır. Acılar içinde inleyen kişinin ölmesinin kaçınılmaz olduğu gibi, edenin de ettiğini bulması kaçınılmazdır.
* Dikkatle incelenirse, birşeyin nereye varacağı belli olur. Bu durumun nasıl sonuç doğuracağı, işin başında az çok ortaya çıkar: Başkasına kötülük edenin başına kötü işler gelir; inlemekten kendini alamayacak kadar ağır olan hasta ölür.