Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Dost acı söyler
* Dost sevilip güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimsedir. Dostlar hiçbir çıkar kaygısı gütmeden yaklaşırlar insana. Düşman kimselerin aksine, insanın iyiliğini isterler. Sevinci paylaştıkları gibi üzüntüyü de paylaşırlar. Bu bakımdan dostlarımız olanlar eksikliklerimizi, kusurlarımızı, yanlışlıklarımızı yüzümüze karşı söylemekten çekinmezler. Bizi memnun etmek için değil doğruyu göstermek için konuşurlar. Amaçları bizi düzeltmek, acı da olsa gerçeği yüzümüze söylemektir. Bu bakımdan iyiliğimiz için söyledikleri sözlerden ötürü onlara kırılmamalıyız.
* İnsanın kusuru mutlaka görülür. Bazı kimseler, sırf canımız sıkılması diye, doğruyu söylemeye çekinirler. Ama yakın dostlar, düzeltmemiz için onu söylemeyi borç bilirler. Yinede doğru söz bize acı gelir.
* Dost, kişinin iyiliğini istediği için, kusurlarımızı söylemekten çekinmez.
Gerçek dost, insana, kendisinden sonra en yakın olanıdır. Dost bulmak bu yüzden en zor işlerden biridir. İyi bir malı özelliklerini gözle görerek değerlendirmek mümkündür. Ancak insan dediğimiz varlık, kendisini asla olduğu gibi göstermez. Kendi çıkan aleyhinde olan özellilkerini hep başkalarından gizlediği için tam anlamıyla tanınamaz. Dost diye seçilenler de ancak karşılıklı çıkar ortamı olmayan durumlarda seçilir. Böylesine güçlüklerle bulduğumuz dostlarımız bizi, biz de onları asla kaybetmek istemeyiz. Bu nedenle, başkalarınım görüp de bize söylemediği kusurlarımızı dostlarımız bize söyleyecektir. Çünkü kişinin kusuru, dostunun da kusuru sayılır.