Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Deyim ise; Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarıdır.
Buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa düşmeyince
* Tarlada ya da harmanda duran, henüz hasadı yapılıp ambara girmemiş ürün bizim sayılmaz. Çünkü bir yangın, bir sel, yağmur ya da başka bir felâket onun harap olup yok olmasına yol açabilir. Anne ve babanın varlıklı olduğu günlerde oğulun gerçek kişiliği ortaya çıkmaz. Ne zaman anne-baba yoksullaşır, işte o zaman gerçek yüzü ortaya çıkar. Eğer oğul, anne-babasına karşı olan görevlerini yerine getirmiyor, onlardan yardımını esirgiyorsa, ona iyi bir oğul denemez.
* Birşeyin senin olduğundan şüphen kalmaması için gereken bütün şartlar gerçekleşmelidir: Tarladaki, harman yerindeki buğdayın ambara konulmadan senin sayılmaz. Bir afet, başa gelebilecek bir kaza ve hırsızlık gibi olaylar onu yok edebilir. Oğlunda sana karşı oğulluk görevini yapıyormu, yapmıyormu, varlık zamanlarında, sen ona henüz harçlık verirken pek belli olmaz; ancak yoksulluğa düşersen anlaşılır.