Atasözü; Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.
Bin dost az bir düşman çok
* Sıkıntılı bir anımızda, kötü bir günümüzde hemen yardımımıza koşan, daima iyiliğimizi isteyen dostlarımızdır. Derdimizi onlarla unutur, mutluluğu onlarla tadarız. Onlardan zarar değil, yalnızca fayda görürüz. Bu sebeple ne kadar çok olurlarsa, bizim için o kadar iyidir. Ama düşmanımız olan yalnızca bizim kötülüğümüzü ister, bir tane de olsa onun varlığı bizi rahatsız eder.
* Ne kadar çok dostun olursa, yararlanma olanağınkadar artar. Bu durumdan bir zarar da gelmez. Ancak bir tek düşmanın bulunsa hep zarar görme tehlikesi içinde yaşarsın.
* İnsanın dostu ne kadar çok olursa yararlanma imkanı o kadar artar. Bu durumdan bir zarar gelmez. Oysa, insanın birtek düşmanı bulunsa, her zaman zarar görme tehlikesi vardır.
* Çok dosttan zarar gelmez, oysa düşmanın tek birinin bile tehlikesi büyüktür.
İnsanların birbirlerine ihtiyaçları vardır. En büyük ihtiyaç da bir dosta duyulan ihtiyaçtır. Dost, yanında rahat ettiğimiz, ona kendimizi olduğumuz gibi gösterdiğimiz, bizi de olduğumuz gibi kabul eden, duygularımızı, düşüncelerimizi paylaşandır. Dostumuz arttıkça hayata bağlılığımız da o kadar artar. Ancak düşman, sürekli bizi izleyen, bize kötülük etmek için fırsat kollayan, varlığından huzursuz olduğumuz bir kişidir. Bir düşmanımızın bile olduğunu bilmemiz, her adımımızı korkarak atmamıza, bazı yerlerde kendimizi olduğumuzdan başka türlü göstermemize yol açar.