Dua yüce Allah’ın kullarından yapmalarını istediği kutsal yakarıştır. Yüce Allah (cc);
– “Bana dua ediniz, ben de size kabûl edeyim” (Mü’min 60) buyurarak biz kullarına, her zaman ona yalvarıp yakarmayı ve ihtiyaçlarımızı gidermesi yönünde duâ etmeyi tavsiye etmektedir.
Allah (cc) yukardaki ayette, kendisine yapılacak olan her müsbet duâyı kabûl edeceğini ifâde etmiştir. Ancak duânın kabûlü, Allah rasûlünün (as) ifâde buyurduğu gibi şu üç şekilden biriyle olmaktadır;
1 – Dua’da istenilen şeyin kendisi, o anda veya bilâhere ve dünyada verilir.
2 – Dua’da istenilen şeyin yerine, İlâhî hikmete binâen kul için daha uygun bir şey dünyada verilir.
3 – Dua’da istenilenin yerine, dünyada değil de âhirette daha hayırlı bir ni’met verilir.
Duanın kabule şayan olabilmesi için şu hususlara dikkat edilmesi gerekir;
a) Helal nzık yemek.
b) Yapılan duâ’nın kabûl edileceğine yürekten kanâat getirmek.
c) Dua esnasında gâfil olmamak.
d) Dua’da câiz olmayan yada haksız bedduâ sayılabilecek şeyleri istememek.
e) Olması mümkün olmayan şeyleri istememek.
f) Faziletli vakitlerde duâ etmek. Örneğin farz namaz arkası, gece ortası, sücûd, ezân-kâmet arası vs. gibi vakitlerde duâ etmek.
g) Duayı abdestli, kıbleye yönelik ve herhangi bir namazdan sonra yapmak.
Ayrıca namazdan sonra, sağ yanını cemâate doğru dönüp oturması sünnet olan imâmın bu vaziyette duâ etmesi mustehabtır.
h) Duadan önce günahları itirâf edip tevbe ve istiğfâr etmek.
ı) Duadan önce, besmele, hamdele ve Allah rasûlüne (as) salât-u selâm getirmek. Aynı şekilde duâ bitiminde de Allah rasûlüne (as) salât-u selâm getirmek sünnettir.
k) Dua esnasında elleri; parmaklan açık, avuçlan göğe doğru ve iki omuz hîzâsına gelecek şekilde tutmak.
Ancak çok âcil ve önemli duâlarda, koltuk altlan görülecek şekilde elleri yüksekçe kaldırmak sünnettir.
l) Duayı mu’tedil bir sesle okumak. Yani başkaları duyacak kadar sesli, kendisi duymayacak kadar da sessiz okumamak.
m) Dua boyunca gâyet huşu, huzur, yalvarış ve yakarış göstermek,
n) Duanın son bölümünde şunu okumak;
“Ey rabbimiz! Bizden kabûl et, (zira) şüphesiz sensin duyan ve bilen! Bize tevbe kıl şüphesiz sensin tevbeyi çokça kabûl eden ve merhamet gösteren!
Yüceliğin rabbi olan rabbini, onların nitelediklerinden tenzih ederim.
Selâm rasûllerin üzerine olsun, hamd de âlemlerin rabbı olan Allahındır!”
o) Dua akabinde amin demek.