Sebzeler ve meyveler insanın besin kaynakları arasında önemli bir yere sahiptirler. Peki M harfiyle başlayan sebze ve meyveler hangileridir? M harfiyle başlayan sebze ve meyve isimleri bu sayfada derledik. İşte M harfiyle başlayan meyve sebze isimleri ile o meyve sebze hakkında bilgi.
Baş harfi M olan sebze ve meyveler şunlardır;
– Marul
– Muz
– Mandalina
– Mango
– Maydanoz
– Mantar
– Mısır
– Muşmula
– Misket Limon
– Mercimek
Baş harfi M olan sebze ve meyveler hakkında bilgi
Marul, papatyagiller ailesinden geniş yeşil yapraklı, yıllık veya altı aylık bir ılıman iklim sebzesidir. Genelde yaprakları salata olarak çiğ tüketildiği gibi Çin gibi bazı ülkelerde kökü ve yaprakları pişirilerek de yenir.
Sütlü bir su içermesi nedeniyle Latince’deki ismi lactis (süt) kökünden türetilmiştir. Pek çok çeşidi vardır. Marulda, A ve C vitaminleri bulunur.
Muz, Güneydoğu Asya’nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen bir ağaçsı bitkiye ve bu bitkinin yeşil kabuklu (bazı türlerinde kırmızı veya pembe kabuklu uzun meyvelerine denir. Türkiye’de daha çok bozyazı ile Alanya arasında üretilmektedir.
Dünya üzerinde meyvesi belki de en fazla tüketilen bitkilerden biridir. Muzun bu kadar aranmasının sebebi sadece kolay erişilebilen ve kolay tüketilebilen bir bitki olması değildir. Bu tüketimin ardında muzun çok besleyici bir besin kaynağı olması, birçok vitamin, protein, mineral ve aminoasiti içeriyor olması yatmaktadır. Batı Avrupa ülkelerinde sadece tadı ve kokusu için aranan bir meyve konumunda ise de üçüncü dünya ülkelerinde çok önemli bir besin maddesidir. Az gelişmiş ülkelerde çocuklar ihtiyaçları olan proteini muz yiyerek almaktadırlar. Faydaları şunlardır: Muz kemik gelişimini sağlar, sinir zafiyeti ve yorgunluğu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabında, bağırsak hastalıklarında faydalıdır. Müzmin kabızlık çekenler fazla yememelidir. B1, B2, C, A ve E vitaminlerini içeren muz, potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum ve iyot açısından da çok zengindir. Muzun kalori düzeyi çok yüksek olmasına karşılık hiç kolesterol içermemektedir. Kalp kaslarını geliştiren sodyum ve potasyum maddeleri içermektedir.
Potasyum terleme sebebiyle kapasitesini yitirmeye başlayan kasları canlandırır ve daha kolay hareket etmelerini sağlar. B1 vitamini sayesinde sinir dokularının normal çalışmasına da etki eder. İçerdiği iyot sayesinde de tiroid bezinin dengeli çalışmasına yardım eder.
Muz bitkisi en büyük çiçekli otsul bitkidir. Bitkileri sıkça ağaçlarla karıştırılır ve 7.6 metreye kadar çıkabilirler. Yaprakları sarmal bir biçimde yer alır ve 2.7 metre uzunluğa, 60 cm genişliğe kadar büyüyebilir.
Mandalina, ılıman iklimde yetişmekte olan turunçgiller (Rutaceae) familyasına ait bir meyve türü. Turuncu, sarı renklerde olan mandalina, etli ve sulu bir yapıya sahiptir. Mandalina, portakala nazaran daha yumuşak olan kabuğu soyulduktan sonra yenebildiği gibi suyu sıkılarak da içilebilir.
Tangerina, nova, kinnow, fremond, klausellina, robinson, okitsu, satsuma, ankor, klemantin, fortune, yerli, lee, fairchild marisol, minneola, ortanik, kara, ovari gibi çeşitleri vardır.
Türkiye’de en çok Akdeniz’de, Ege bölgesinin kıyı kesimlerinde ve kısmen Karadeniz Bölgesinde yetiştirilir.
Mandalina tüm turunçgiller gibi, sıcağı sever. Ama soğuğa karşı dayanımı portakal, limon gibi turunçgillerden daha yüksektir, özellikle Satsuma (Rize Mandalinası) gibi türleri.
Bu ağacın yetiştiriciliğinin yapıldığı yerde sıcaklıklar -3, -4 derecenin altına düşmemelidir. -9, -10 derecenin altına düşen sıcaklıklarda mandalina ağaçları donup ölebilir. Dayanamayacağı en yüksek sıcaklıklar ise, 45 derece ve üzeridir.
Mango, kapalı tohumlulardan Anacardiaceae familyasının Mangifera cinsine ait tropik, astropik ağaçlarının verdiği etli meyveye denir. Mango anavatanı olan Hindistan’dan dünya’ya yayılmıştır.
At mangosu (Horse mango) olarak adlandırılan M. foetida türü gibi yerel bazda yetiştirilen türlerin yanında; Mangifera indica – bilinen mango ya da Hint mangosu olarak adlandırılan tür dünyada pek çok tropik, subtropik bölgelerde yaygın olarak yetiştirilip dünyaya dağıtılan tek türdür. Bir kısım kültürlerde mangifera meyveleri düğünlerde dekorasyonda, halk kutlamaları ve dinsel ayinlerde kullanılır.
Mango ağacı 35-40 metre yüksekliğe ulaşan 10 metreye kadar taçlanabilen uzun ömürlü bir ağaçtır. Öyle ki 300 yıldır meyve verebilir türlerine de rastlanmaktadır. Derin toprakta kazık kökleri 6 metre derinliğe ulaşıp ayrıca yana belli bir alana doğru yayılan yan kökleri bulunmaktadır. Yaprakları her daim yeşil basit 15–35 cm uzunluğunda ve 6–16 cm genişliğindedir. Genç yapraklar portakal-pembemsi bir renkte iken giderek koyularak kırmızı sonrasında yaşlandıkça koyu yeşil bir hal alırlar. Çiçekleri 10–40 cm uzunluğunda bileşik salkımlı uçlardadır. Salkımlardaki her bir çiçek küçük 5–10 mm uzunluğunda beyaz 5 taç yapraklıdır. Çiçekler zambaklara benzer keskin bir koku yayarlar. Meyvelerinin olgunlaşması 3 ila 6 ayı bulabilir. Meyveleri genelde türlerine göre değişiklik gösterir.Kültüre alınmış türler sarı,portakal,kırmızı ya da yeşil dikdörtgen çukurlu tüylü tekli yüzeye sahiptir ve yüzeyi meyve etinden kolay ayrılmaz. Olgunlaşmış meyvelerde kabuğu soyulmuş meyve eti reçineli tatlı bir koku verir. Her meyvenin iç kısmında 1-2mm çapında tohumu koruyan bir kabuk ve bu kabuğun altında bitkinin embriyosunu taşıyan bir tohum bulunur.
Maydanoz, yeşil renkli, damarlı bir bitki türüdür. Yaprakları baharat olarak kullanılmaktadır.
Ağustos-Eylül ayları arasında, beyaz renkli çiçekler açan, kazık köklü, 30-100 cm boylarında, iki yıllık otsu bir bitki. İlk yil bir yaprak rozeti, ikinci yıl ise bir gövde meydana getirir. Rutubetli ve sulak toprakları sever. Gövdeleri dik, tüysüz, köseli, içi bos ve çok dallı, yapraklari saplı, parçalı ve koyu yeşil renklidir. Çiçekler şemsiye şeklinde toplanmıştır. Yapraklari tüysüz, yeşilimsi, esmer renkli, armut seklinde ve özel kokuludur.
Maydanozgiller familyasından; tohumları ufak ve esmerdir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu bir yağ ile apiin adlı bir glikozit vardır. Kökünde, biraz uçucu yağ, müsilaj ve apiin vardır. Yaprakları, kökü ve meyvesi kulanılır.
Ayrıca maydanoz suyunun ödemleri atmada çok etkili olduğu bilinmektedir.
Mantarlar, çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar âlemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır.
Halk arasında kav mantarı, küf mantarı, maya mantarı, mildiyö mantarı, pas mantarı, puf mantarı, rastık mantarı, şapkalı mantar gibi çeşitli isimlerle anılan bütün mantarlar, mantarlar âlemi içerisinde incelenirler.
Dünyanın her yerinde bulunurlar. Fazla nemli yerlerde daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece 69.000 kadar türü tanımlanmıştır. Çoğu insan, mantarların bitki olduğunu düşünmektedir, ancak mantarlar bitki değildir. Çünkü, mantarlar kendi besinlerini üretemezler. Bu yüzden mantarlar üretici değil, ayrıştırıcıdırlar.
Avrupa, Amerika, Çin ve Japonya’da gıda olarak mantar yetiştirme bir endüstri halini almıştır. Çin’de mantar yetiştiriliciği 600 yıl öncesine kadar dayanır. Avrupa’da ise1650’li yıllarda Fransa’da kültür mantarı yetiştiriciliği başlamıştır. Şili gibi bazı Güney Amerika ülkelerinde Aztekler zamanından beri bilinen mısır rastığı (Ustilago maydis), bazı mısır tarlaları özellikle bu mantar ile enfekte edilerek üretimi yapılmakta ve yenilmektedir. Mantarlar gelişmek için; nem, sıcaklık, 4-7 arası pH, oksijen, az miktarda ışığa ihtiyaç duyarlar.
Mısır, genellikle çok nemli iklim bölgelerinde yetiştirilebilen, tek yıllık özellikle yağı doymamış yağ grubunda olan bir tarım bitkisi.
Mısırda lisin ve triptofan proteinin biyolojik değeri de aminoasitlerin limite edici etkisi altındadır. Tanesindeki ham yağ yulaftan sonra en yüksek değer veren besin maddesidir. Meksika ve Orta Amerika kökenlidir. Sınıflandırma koçan sekli, tane şekli iriliği, sıralar arası açıklık koçan ucundaki boşluk somak rengine bakılarak yapılır.
Muşmula ya da döngel, beşbıyık, ezgil, gülgillerin bir altfamilyası olan Maloideae’dan bir ağaç ve bu ağacın meyvelerdir.
Çiçek tablasıyla sarılmış etli meyveleri, eriksi yapıdadır. Yabani olanları daha küçük olur. İçinde sertleşmiş tohumları bulunur. Olgunlaştığında koyu kahverengiye dönen meyve kabuğu ve koyu kahve meyve eti vardır. İlk koparıldığında buruk bir tadı vardır. Bir süre beklenildiğinde yumuşar ve lezzetlenir. Karadeniz ve Marmara bölgelerinde yayılış gösterir.
Tam olgunlaşmadan yenmesi mümkün olmayan bu meyvenin olgunluk aşamasından sonra suda bekletilerek uzun süre dayanıklı kalması ve ballanarak yenmesi mümkündür.
Misket limonu (diğer adıyla: Lim, veya küçük limon, Arapçadan ليمون laymūn ve Farsçadan ليمو límu) koyu yeşil bir renge sahip, citrus ailesinden gelen bir turunçgil olup limondan fark edilir oranda küçüktür. Bergamota benzer. Ağacı; limon ağacına benzer ve aynı aileden gelir.
Mercimek, baklagiller familyasında yer alan Lens cinsine dahil dört türden biridir. Aslında Lens cinsi içinde bulunan tüm türlerin az çok mercek şekilli ve yenilebilir tohumları topluca “mercimekler” olarak anılsa da Lens culinaris, “mercimek” denildiğinde en çok akla gelen ve en sık tüketilendir.
Mercimek tipleri
Kahverengi mercimek
Çok küçük taneleri olan bu kahverengi mercimeğin tatlımsı bir aroması vardır. Pişerken çok fazla yumuşamaz ve aromaları içine çekme özelliğine sahiptir. Salatalar için 35 dakika, çorbalar için ise 50 dakika pişirmek gerekir.
Kırmızı mercimek
Kabuksuz olan bu mercimeğin, nişasta oranı fazladır. Natural tada sahip olan kırmızı mercimeği salatalar için 8 dakika, püreler ve çorbalar için 10 dakika pişirmelisiniz.
Sarı mercimek
Kabuksuz olan bu mercimeğin nişastalı, hafif fındığımsı bir tadı vardır. 8 dakikadan fazla pişirildiğinde dağılır. Püre yapmak için çok uygundur.
Yeşil mercimek
Çok pişirilse bile formu bozulmaz. Yoğun fındığımsı tadı vardır ve aromaları çok iyi emer. Salatalar için 30 dakika, yemekler için 40 dakika pişirilir. Pişirirken kabukları çabuk patlar. Yemek ve püre yapmak için uygundur.