Namazın rükunlarını birbirine eşit ve denk bir şekilde yapmaya ta’dîl, namazın içindeki farzlara rükun ve çoğuluna erkân denir.
Ta’dil-i erkân, namazın rükünlerini yerli yerinde ve sırasına uygun yapmaktır. Başka bir söyleyişle kıyamda iken dosdoğru, rükûda iken dümdüz, rükûdan kalkınca beli iyice doğrultup “sübhanallah” diyecek kadar durmak, iki secde arasında yine bir teşbih miktarı kadar oturmak, kısacası her rüknü gerektirdiği gibi yapmaktır.
Öyleyse Allah’ın huzurunda olduğumuzu düşünerek. Acele etmeden sükûnet içerisinde namazlarımızı kılmalıyız.
Allah Teâlâ: “Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler” (Mü”minûn 23/ 2) buyurur.
Ta’dîl-i erkân nasıl yapılır?
Namazın içinde beş yerde ta’dîl-i erkân vardır; 1-Rükûda 2-Kavmede 3-Birinci secdede 4-Celsede 5-İkinci secdede. Namazı ta’dîl-i erkân ile güzelce kılabilmek için,
Rükû ve secdelerde acele etmeyip âzâların tam sakinleşmesini beklemeli ve en az bir defa tesbih edecek kadar beklemelidir. Rükûdan doğrulup ayağa kalkmaya kavme ve iki secde arasında biraz oturmaya da celse denir. Kavmede acele etmeyip ayakta biraz dimdik durmalı ve celsede de biraz oturup iki secdeyi hemen peşi peşine yapmamalıdır.
Daha fazla yük taşıyacağı için, çok katlı binaların direkleri daha kalın demirlerle ve daha kaliteli betonlarla güçlendirildiği gibi, dinin direği olan ve dini taşıyacak olan namazın da ta’dîl-i erkân ile daha fazla güçlendirilmesi zorunludur. Aksi halde binalar çöktüğü gibi din de çöker ve altında kalan insanların hem mânevî hayatı hem de gelecekleri söner.
Ta’dil-i Erkan ile ilgili Hadisler
Resulullah (sav) buyurdular ki: ‘Sizden biri, rükü ve secdelerde belini (tam olarak) doğrultmadıkça namazı yeterli olmaz.’
Ravi: Ebu Mes’ud el-Bedri
Kaynak: Ebu Davud, Salat 148, (855); Tirmizi, Salat 196, (265); Nesai, İftitah 88, (2, 183); İbnu Mace, İkam
Resulullah (sav): ‘İçki içen, zina yapan ve hırsızlıkta bulunan kimse hakkında ne dersiniz?’ diye sordu. Bu sual, bunlar hakkında henüz hadd cezası gelmezden önce sorulmuştu. ‘Allah ve Resulü daha iyi bilir!’ diye cevap verdiler. Aleyhissalatu vesselam: ‘Bu fiiller ağır suçtur, onlar hakkında ceza vardır. Hırsızlığın en kötüsü de namazını çalmaktır’ buyurdu. Bunun üzerine: ‘Ya Resulullah, kişi namazını nasıl çalar?’ diye sordular. Şu cevabı verdi: ‘Rükusunu ve secdelerini tamamlamaz.’
Ravi: Nu’man İbnu Mürre
Kaynak: Muvatta, Kasru’s-Salat 72, (1, 167)
Ebu Mes’ud’a gelerek: ‘Bize Resulullah (sav)’ın namazından anlat!’ dedik. Hemen önümüzde kalktı, tekbir getirdi. Rükuya varınca ellerinin ayalarını dizlerinin üzerine koydu. Parmaklarını dizinin alt kısmına getirdi. Dirseklerini yan taraflarına uzattı. Bu halde her uzvu hareketsiz saabit durdu. Sonra semi’allahu li-men hamideh dedi ve her uzvu düz oluncaya kadar doğruldu.
Ravi: Salim el-Berrad
Kaynak: Ebu Davud, Salat 148, (863); Nesai, İftitah 93, (2,186)
Resulullah (sav) şöyle buyurdular: ‘Secdede ta’dile riayet edin, kimse kollarını köpeklerin yayışı gibi yaymasın.’
Ravi: Enes
Kaynak: Buhari, Ezan 141; Müslim, Salat 233, (493); Ebu Davud, Salat 158, (897); Tirmizi, Salat 205, (276);
Resulullah (sav) buyurdular ki: ‘Rüku ve secdeleri yerine getirin. Allah’a yemin olsun siz secde rüku ettikçe ben arkamda olanları da görüyorum.’ -Belki ‘Sırtımın gerisini’ demişti-‘
Ravi: Enes
Kaynak: Buhari, Eyman 3, Ezan 88; Müslim, Salat 110; Nesai, İftitah 106, (2,193-194)
Rivayete göre, arkadaşlarına: ‘Size Resulullah (sav)’ın namazını haber vereyim mi?’ diye sormuştur. Ebu Kilabe der ki: ‘(Böyle söyledikten sonra), bize şeyhimiz Ebu Yezid’in namazı (gibi) namaz kıldırdı. Ebu Yezid, başını birinci ve üçüncü rek’atin ikinci secdesinden kaldırınca otururcasına doğrulur sonra kalkardı.’
Ravi: Malik İbnu’l-Huveyris
Kaynak: Buhari, Ezan 127,140,143,45; Ebu Davud, Salat, 142, (342); Nesai, İftitah 182, (2, 234)