Allahın 99 ismi (esmaül hüsna) El Bari ne anlama geliyor? Allah (CC), Bâri`dir. Varlıkları; benzeri olmaksızın, bir kalıptan döker gibi ayıpsız ve noksansız, yokluktan varlığa çıkarandır. Esma-ül Hüsna ile ilgili en önemli yorumculardan biri olan El-Halimi, Kur`an-ı Kerim`de üç yerde geçen bu ismin iki mana taşıdığını söyler:
Bismillahirrahmanirrahim
Allah (CC), Bâri`dir. Varlıkları; benzeri olmaksızın, bir kalıptan döker gibi ayıpsız ve noksansız, yokluktan varlığa çıkarandır.
Esma-ül Hüsna ile ilgili en önemli yorumculardan biri olan El-Halimi, Kur`an-ı Kerim`de üç yerde geçen bu ismin iki mana taşıdığını söyler:
İlk olarak, “Varlıkları, onlar hakkındaki bilgisine göre var etmesidir. O, herhangi bir varlığı var etmeden önce bilgi sahibidir. Yaratma anında O`na (CC) “Bedi” adı verildiği gibi “Bâri” adı da verilmektedir” diye bir tespitte bulunur.
Evet! Kur`an-ı Hâkim”de Haşr Suresi”nde hikmetle peş peşe zikredilen Hâlık-Bâri-Musavvir isimleri ile yaratmanın üç safhasına işaret edilir. Hâlık ism-i şerifi ile yaratılacak olan şeyin planının çizilmesi, takdir edilmesi safhasına vurgu yapılırken “ber” yani kısımlara ayırmak manasını taşıyan Bâri ismi ile ikinci safha olan planladığını uygulamaya işaret edilir.(1)
“Bir şeyin diğer bir şeyden kurtuluşu” anlamına da gelen “ber”den türeyen Bâri isminin mahlûkatın özünü afetlerden koruması manasına alınması da mümkündür. Hatta bu kelimeye takdir ve ilk yaratılış, metafizik âleminden fizik âlemine geçiş anlamını verenler de olmuştur.(2)
Allahın 99 İsmi ve Anlamları Detaylı Bilgi İçin Tıklayın!
Allah(CC), Bâri`dir. Planladığını, kararlaştırdığını, takdir ettiğini tenfiz edip fiilen uygulama sahasına koyup vücuda getirir, yoktan var eder, yaratarak meydana getirir. Bediüzzaman Said-i Nursi, bu manaları teyit eden şu ifadelerde bulunur:
“Her bir zihayat, çok isim ve sıfatların tecellisine mazhardır. Mesela bir zihayat vücuda geldiğinde Bâri isminin cilvesine mazhardır.” (Mesnevi-i Nuriye, 49)
El-Halimi`nin Bâri ism-i şerifi hakkındaki diğer tespiti, “Eşyaları şekle, kalıba, modele sokabilir” şeklindedir.
Evet! Canlıların hayatının muhafazası için yaratılan organların oluşumundaki unsurlardan tutun da organlara kadar her şeyde bir ölçü ve denge söz konusudur. Her âzâ ve organı özel ölçüsünde, kalıbında, ihtiyaçları giderebilecek yapıda faydalı, birbirine uygun ve yerli yerinde yaratmıştır. Bâri-i Teâlâ, her ferdin her âzâsına ayrı bir güzellik vererek tefekkür ehline mektuplarını okutur. Risale-i Nur”da geçen bu cümle de konumuza ışık tutar mahiyettedir:
“O iki mahlûkun (insan ve çiçek) âzâlarına ayrı ayrı hüsün ve ziynet vermekle; o sahifede Sâni ve Bâri isimleri gibi çok isimler yazılıyor.” (Sözler)
Keremi ile her ayrıntıyı en mükemmel şekilde yaratan, ikram eden Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur:
“Ey insan! Nedir, Kerim Rabbine karşı seni aldatan? O Rab ki seni yarattı, ardından düzgünleştirdi ve (âzâlarını) denkleştirdi ve dilediği surette seni terkip etti.” (İnfitar: 6-8)
Ayeti ayet ile tefsir etme sırrı ile bu ayet-i kerimede Hâlık-Bâri-Musavvir isimlerine bir işaret olduğu yorumu yapılmıştır. Takdir etmek, Hâlık; düzgünleştirmek ve denkleştirmek, Bâri; suret vermek ise Musavvir isimlerinin icraatı olduğu unutulmamalıdır. Kur`an-ı Kerim`in beyanına göre Bâri vasfının daha hususi ve canlılarla ilgili bir yaratmayı ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Bâri-i Teâlâ`nın düzeni sadece fertlerle sınırlı olmayıp her ferdin görevi ve faydaları, genel düzeni ve gayeyi netice verecek bir yapıdadır. Yani cüzde ahenk bulunduğu gibi cüzlerden meydana gelen küllde de aynı ahenk bulunur. Kâinatta öyle bir uyum var ki bütün eşya birbirinin ihtiyacına cevap verme, yardımlaşma, dayanışma ve alaka içindedir.
Bâri-i Teâlâ öyle bir yaratıcı ki varlıkları, temiz ve sağlam bir nizam üzere seçip düzenleyerek ve tamamlayarak birbirinden farklı özelliklerle yaratır. Bu isim yaratılışın tekâmül mertebelerindeki icadları ifade eder.(3)
Kur`an-ı Kerim`de Haşr Suresi”nden başka Bakara Suresi”ndeki bir ayette de Bâri ismi şöyle geçer:
“Hani bir zamanlar Musa kavmine, “Ey kavmim! Buzağıyı (ilah) edinmenizle muhakkak ki siz kendi nefislerinize zulmettiniz. Hemen Bâri`e tevbe edin. Artık nefislerinizi öldürün. Bu Bâri katında sizin için daha hayırlıdır” demişti. Böylece O tevbenizi kabul buyurdu. Muhakkak ki O, Tevvab`dır ve Rahim`dir.” (Bakara / 54)
Bu ayet-i kerime, Hz. Musa (AS)”nın Tur Dağı”nda iken kavminin ziynet eşyalarıyla ve belli bir düzenekle ses çıkarabilecek bir şekilde bir buzağı yapıp tapınmaya başlamalarıyla alakalıdır. Tur Dağından dönen Hz. Musa (AS), yukarıdaki ayet-i kerimede olduğu gibi kavmine Bâri ismi ile tevbe etmelerini istemiştir.
Allah-u Teâlâ`nın ezeli kelamında yer verdiği bu hitaptaki Bâri ismi hikmetle seçilmiş olmalı. Tevhit mücadelesi veren her peygamber gibi Hz. Musa (AS) da kendi kavminin hastalıklarını tedavi etmeye çalışmıştır. Mısır`da revaçta olan heykelcilik sanatından ve putperestlikten etkilenmiş olan ve böyle bir sapıklıkta bulunan kavmini irşat ederken en düzgün ve yoktan yaratanın Allah olduğunu Bâri ismini iki defa zikrederek hatırlatmıştır.
Bizler de Hz. Musa (AS)”nın “Akılları hayretlerde bırakan Allah`ı tesbih ve takdis eylerim” sözünü bütün kuvvetimizle söyleriz.
Elhamdulillahi Rabbil Âlemin!
Nevin Yapıcıoğlu